Translation meaning & definition of the word "plan" into Turkish language
Türk diline "plan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Plan
[Plan]/plæn/
noun
1. A series of steps to be carried out or goals to be accomplished
- "They drew up a six-step plan"
- "They discussed plans for a new bond issue"
- synonym:
- plan ,
- program ,
- programme
1. Gerçekleştirilecek bir dizi adım veya gerçekleştirilecek hedefler
- "Altı aşamalı bir plan hazırladılar"
- "Yeni bir tahvil meselesinin planlarını tartıştılar"
- eşanlamlı:
- plan ,
- program
2. An arrangement scheme
- "The awkward design of the keyboard made operation difficult"
- "It was an excellent design for living"
- "A plan for seating guests"
- synonym:
- design ,
- plan
2. Bir düzenleme şeması
- "Klavyenin garip tasarımı işlemi zorlaştırdı"
- "Yaşamak için mükemmel bir tasarımdı"
- "Oturma misafirler için bir plan"
- eşanlamlı:
- dizayn ,
- plan
3. Scale drawing of a structure
- "The plans for city hall were on file"
- synonym:
- plan ,
- architectural plan
3. Bir yapının ölçekli çizimi
- "Şehir salonu planları dosyadaydı"
- eşanlamlı:
- plan ,
- mimari plan
verb
1. Have the will and intention to carry out some action
- "He plans to be in graduate school next year"
- "The rebels had planned turmoil and confusion"
- synonym:
- plan ,
- be after
1. Bazı eylemleri gerçekleştirmek için irade ve niyet sahibi olmak
- "Gelecek yıl yüksek lisans okulunda olmayı planlıyor"
- "İsyancılar kargaşa ve karışıklık planlamışlardı"
- eşanlamlı:
- plan ,
- peşinde olmak
2. Make plans for something
- "He is planning a trip with his family"
- synonym:
- plan
2. Bir şey için planlar yapın
- "Ailesiyle bir gezi planlıyor"
- eşanlamlı:
- plan
3. Make or work out a plan for
- Devise
- "They contrived to murder their boss"
- "Design a new sales strategy"
- "Plan an attack"
- synonym:
- plan ,
- project ,
- contrive ,
- design
3. Bir plan yapın veya yapın
- Tasarlamak
- "Patronlarını öldürmeye çalıştılar"
- "Yeni bir satış stratejisi tasarlayın"
- "Bir saldırı planla"
- eşanlamlı:
- plan ,
- proje ,
- yapmak ,
- dizayn
4. Make a design of
- Plan out in systematic, often graphic form
- "Design a better mousetrap"
- "Plan the new wing of the museum"
- synonym:
- design ,
- plan
4. Tasarım yapmak
- Sistematik, genellikle grafik formda planlayın
- "Daha iyi bir fare kapanı tasarlayın"
- "Müzenin yeni kanadını planlayın"
- eşanlamlı:
- dizayn ,
- plan
Examples of using
Tom didn't give up on his plan.
Tom planından vazgeçmedi.
Tom abandoned the plan.
Tom plandan vazgeçti.
We're proceeding according to plan.
Plana göre ilerliyoruz.