Translation meaning & definition of the word "placid" into Turkish language
Türk diline "placivert" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Placid
[Durgun]/plæsəd/
adjective
1. (of a body of water) free from disturbance by heavy waves
- "A ribbon of sand between the angry sea and the placid bay"
- "The quiet waters of a lagoon"
- "A lake of tranquil blue water reflecting a tranquil blue sky"
- "A smooth channel crossing"
- "Scarcely a ripple on the still water"
- "Unruffled water"
- synonym:
- placid ,
- quiet ,
- still ,
- tranquil ,
- smooth ,
- unruffled
1. (bir su kütlesinin) ağır dalgalar tarafından rahatsız edilmeden
- "Kızgın deniz ve sakin körfez arasında bir kum şeridi"
- "Bir lagünün sessiz suları"
- "Sakin mavi gökyüzünü yansıtan sakin mavi bir su gölü"
- "Düzgün bir kanal geçişi"
- "Normalde durgun su üzerinde bir dalgalanma"
- "Kaba su"
- eşanlamlı:
- durgun ,
- sessiz ,
- hâlâ ,
- sakin ,
- pürüzsüz ,
- telâşsız
2. Not easily irritated
- "An equable temper"
- "Not everyone shared his placid temperament"
- "Remained placid despite the repeated delays"
- synonym:
- equable ,
- even-tempered ,
- good-tempered ,
- placid
2. Kolayca tahriş olmaz
- "Eşit bir öfke"
- "Herkes onun sakin mizacını paylaşmadı"
- "Tekrarlanan gecikmelere rağmen sakin kaldı"
- eşanlamlı:
- dengeli ,
- iyi huylu ,
- durgun
Examples of using
Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.