Tom never wanted to go there in the first place.
Tom ilk etapta oraya gitmeyi hiç istemedi.
Tom acted like he owned the place.
Tom mekanın sahibiymiş gibi davrandı.
We must escape from this place.
Bu yerden kaçmalıyız.
We have to find Tom's hiding place.
Tom'un saklandığı yeri bulmalıyız.
We have to find Tom's hiding place.
Tom'un saklandığı yeri bulmalıyız.
We have to find Tom's hiding place.
Tom'un saklandığı yeri bulmalıyız.
Let's go to Tom's place.
Tom'un yerine gidelim.
Do you know anybody around here who has a place to rent?
Buralarda kiralık yeri olan birini tanıyor musun?
Boston is the only place where I've ever felt at home.
Boston kendimi evimde hissettiğim tek yer.
We need to work together in order to make the world a better place.
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için birlikte çalışmamız gerekiyor.
I would not want to be in your place.
Senin yerinde olmak istemezdim.
I got first place.
Birinciliği kaptım.
I used to love this place.
Eskiden burayı severdim.
I'm calling from Tom's place.
Tom'un yerinden arıyorum.
I'm out of place here.
Burada yersizim.
I think this must be the place where Tom lives.
Sanırım burası Tom'un yaşadığı yer olmalı.
I think I'm in the right place.
Sanırım doğru yerdeyim.
I stopped by your place the other day.
Geçen gün senin evine uğradım.
I run this place.
Burayı ben işletiyorum.
The Olympic Games take place every four years.
Olimpiyat Oyunları her dört yılda bir yapılır.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.