Translation meaning & definition of the word "pinpoint" into Turkish language
Türk diline "pinpoint" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Pinpoint
[Nokta]/pɪnpɔɪnt/
noun
1. A very brief moment
- "They were strangers sharing a pinpoint of time together"
- synonym:
- pinpoint
1. Çok kısa bir an
- "Birlikte belirli bir zamanı paylaşan yabancılardı"
- eşanlamlı:
- nokta
2. A very small spot
- "The plane was just a speck in the sky"
- synonym:
- speck ,
- pinpoint
2. Çok küçük bir yer
- "Uçak sadece gökyüzünde bir lekeydi"
- eşanlamlı:
- nokta
3. The sharp point of a pin
- synonym:
- pinpoint
3. Bir pimin keskin noktası
- eşanlamlı:
- nokta
verb
1. Locate exactly
- "Can you pinpoint the position of the enemy?"
- "The chemists could not nail the identity of the chromosome"
- synonym:
- pinpoint ,
- nail
1. Tam olarak bulun
- "Düşmanın pozisyonunu belirleyebilir misin?"
- "Bilim adamları kromozomun kimliğini çivileyemediler"
- eşanlamlı:
- nokta ,
- tırnak