Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "ping" into Turkish language

Türk diline "ping" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Ping

[Ping]
/pɪŋ/

noun

1. A river in western thailand

  • A major tributary of the chao phraya
    synonym:
  • Ping
  • ,
  • Ping River

1. Tayland'ın batısında bir nehir

  • Chao phraya nın önemli bir kolu
    eşanlamlı:
  • Ping
  • ,
  • Ping Nehri

2. A sharp high-pitched resonant sound (as of a sonar echo or a bullet striking metal)

    synonym:
  • ping

2. Keskin bir yüksek perdeli rezonant ses (sonar yankı veya mermi çarpıcı metal gibi)

    eşanlamlı:
  • ping

verb

1. Hit with a pinging noise

  • "The bugs pinged the lamp shade"
    synonym:
  • ping

1. Bir pinging gürültüsü ile vur

  • "Böcekler lamba gölgesine bastı"
    eşanlamlı:
  • ping

2. Sound like a car engine that is firing too early

  • "The car pinged when i put in low-octane gasoline"
  • "The car pinked when the ignition was too far retarded"
    synonym:
  • pink
  • ,
  • ping
  • ,
  • knock

2. Çok erken ateş eden bir araba motoru gibi

  • "Düşük oktanlı benzin koyduğumda araba pinglendi"
  • "Kontak çok gerildiğinde araba pembeye döndü"
    eşanlamlı:
  • pembe
  • ,
  • ping
  • ,
  • çarpmak

3. Make a short high-pitched sound

  • "The bullet pinged when they struck the car"
    synonym:
  • ping

3. Kısa ve yüksek ses yapın

  • "Arabaya çarptıklarında kurşun sıkıldı"
    eşanlamlı:
  • ping

4. Contact, usually in order to remind of something

  • "I'll ping my accountant--april 15 is nearing"
    synonym:
  • ping

4. Genellikle bir şeyi hatırlatmak için iletişim kurun

  • "Muhasebecime ping vereceğim-15 nisan yaklaşıyor"
    eşanlamlı:
  • ping

5. Send a message from one computer to another to check whether it is reachable and active

  • "Ping your machine in the office"
    synonym:
  • ping

5. Ulaşılabilir ve aktif olup olmadığını kontrol etmek için bir bilgisayardan diğerine bir mesaj gönderin

  • "Makinenizi ofiste çalmak"
    eşanlamlı:
  • ping

Examples of using

Tom was surprised how well Mary could play ping pong.
Tom Mary'nin ne kadar iyi masa tenisi oynayabildiğine şaşırdı.