Translation meaning & definition of the word "piercing" into Turkish language
Türk diline "delme" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Piercing
[Pirsing]/pɪrsɪŋ/
adjective
1. Having or demonstrating ability to recognize or draw fine distinctions
- "An acute observer of politics and politicians"
- "Incisive comments"
- "Icy knifelike reasoning"
- "As sharp and incisive as the stroke of a fang"
- "Penetrating insight"
- "Frequent penetrative observations"
- synonym:
- acute ,
- discriminating ,
- incisive ,
- keen ,
- knifelike ,
- penetrating ,
- penetrative ,
- piercing ,
- sharp
1. İnce ayrımları tanıma veya çizme yeteneğine sahip olmak veya göstermek
- "Siyaset ve politikacıların akut gözlemcisi"
- "Etkileyici yorumlar"
- "Buzlu bıçak gibi akıl yürütme"
- "Bir dişin vuruşu kadar keskin ve keskin"
- "Çarpıcı içgörü"
- "Sık penetratif gözlemler"
- eşanlamlı:
- akut ,
- ayrımcılık ,
- keskin ,
- hevesli ,
- bıçak gibi ,
- delici ,
- etkili ,
- pirsing
2. Painful as if caused by a sharp instrument
- "A cutting wind"
- "Keen winds"
- "Knifelike cold"
- "Piercing knifelike pains"
- "Piercing cold"
- "Piercing criticism"
- "A stabbing pain"
- "Lancinating pain"
- synonym:
- cutting ,
- keen ,
- knifelike ,
- piercing ,
- stabbing ,
- lancinate ,
- lancinating
2. Keskin bir alet yüzünden acı verici
- "Kesen bir rüzgar"
- "Keen rüzgarları"
- "Knifelike soğuk"
- "Delici bıçak ağrıları"
- "Soğuk delici"
- "Eleştiriyi celp"
- "Bıçaklama ağrısı"
- "Kirletici ağrı"
- eşanlamlı:
- kesme ,
- hevesli ,
- bıçak gibi ,
- pirsing ,
- saplama ,
- sersemletmek ,
- lansman