Translation meaning & definition of the word "pie" into Turkish language

noun

1. Dish baked in pastry-lined pan often with a pastry top

synonym:
• pie

1. Hamur işi kaplı tavada sık sık hamur işi bir üst ile pişmiş çanak

eşanlamlı:
• tart

2. A prehistoric unrecorded language that was the ancestor of all indo-european languages

synonym:
• Proto-Indo European
,
• PIE

2. Tüm hint-avrupa dillerinin atası olan tarih öncesi kaydedilmemiş bir dil

eşanlamlı:
• Proto-Hint Avrupa
,
• TART

Examples of using

Tom took the pie out of the oven.

Tom pastayı fırından aldı.

Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.

Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.

Tom put the apple pie and the pot of coffee on the table.

Tom elmalı tartı ve kahve demliğini masaya koydu.

I want a piece of pie.

Bir parça pasta istiyorum.

How was the pie?

Pasta nasıldı?

Tom made an apple pie.

Tom elmalı pasta yaptı.

I made an apple pie for dessert.

Tatlı için elmalı tart yaptım.

I want to make a pie.

Turta yapmak istiyorum.

We picked apples so we could make an apple pie.

Elmalı turta yapabilmemiz için elmalar topladık.

Is there anyone who wants some more pie?

Biraz daha pasta isteyen var mı?

Would you mind if I ate a piece of this pie?

Bu turtadan bir parça yiyebilir miyim?

Tom wished he hadn't eaten so much pie.

Tom o kadar çok tart yememiş olmayı diledi.

Tom got a small piece of pie.

Tom küçük bir parça pasta aldı.

Tom got some pie.

Tom biraz turta aldı.

Tom got a little bit of pie.

Tom birazcık tart aldı.

Tom got a little pie.

Tom biraz pasta aldı.

Tom got a little pie.

Tom pastanın bir parçasını aldı.

Tom got a little pie.

Tom biraz tart aldı.

Mary doesn't make pie crust. She usually buys it pre-made.

Mary pasta hamuru yapmaz, o genellikle hazır-yapılmış alır.

Tom doesn't know if Mary likes pumpkin pie or not.

Tom Mary'nin kabak böreğini sevip sevmediğini bilmiyor.