Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "picnic" into Turkish language

Türk diline "piknik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Picnic

[Piknik]
/pɪknɪk/

noun

1. A day devoted to an outdoor social gathering

    synonym:
  • field day
  • ,
  • outing
  • ,
  • picnic

1. Açık hava sosyal toplantısına adanmış bir gün

    eşanlamlı:
  • tatbikat günü
  • ,
  • gezi
  • ,
  • piknik

2. Any undertaking that is easy to do

  • "Marketing this product will be no picnic"
    synonym:
  • cinch
  • ,
  • breeze
  • ,
  • picnic
  • ,
  • snap
  • ,
  • duck soup
  • ,
  • child's play
  • ,
  • pushover
  • ,
  • walkover
  • ,
  • piece of cake

2. Yapması kolay olan herhangi bir girişim

  • "Bu ürünü pazarlamak piknik olmayacak"
    eşanlamlı:
  • kavrama
  • ,
  • rüzgâr
  • ,
  • piknik
  • ,
  • kopmak
  • ,
  • ördek çorbası
  • ,
  • çocuk oyuncağı
  • ,
  • şınav
  • ,
  • yaya geçidi
  • ,
  • kek parçası

3. Any informal meal eaten outside or on an excursion

    synonym:
  • picnic

3. Dışarıda veya bir gezide yenen herhangi bir gayri resmi yemek

    eşanlamlı:
  • piknik

verb

1. Eat alfresco, in the open air

  • "We picnicked near the lake on this gorgeous sunday"
    synonym:
  • picnic

1. Açık havada alfresco yiyin

  • "Bu muhteşem pazar günü gölün yakınında piknik yaptık"
    eşanlamlı:
  • piknik

Examples of using

Tom opened the picnic basket and grabbed a ham and cheese sandwich.
Tom piknik sepetini açtı ve bir jambon ve peynirli sandviç kaptı.
Even though it's a bit cold, we still plan on having a picnic.
Biraz soğuk olmasına rağmen hâlâ pikniğe gitmeyi planlıyoruz.
Tom put the large picnic basket on the passenger seat next to him.
Tom yanındaki yolcu koltuğuna büyük bir piknik sepeti koydu.