Translation meaning & definition of the word "physical" into Turkish language
Türk diline "fiziksel" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Physical
[Fiziksel]adjective
1. Involving the body as distinguished from the mind or spirit
- "Physical exercise"
- "Physical suffering"
- "Was sloppy about everything but her physical appearance"
- synonym:
- physical
1. Bedeni akıldan veya ruhtan ayırt edilen şekilde dahil etmek
- "Fiziksel egzersiz"
- "Fiziksel acı"
- "Fiziksel görünüşü dışında her şey hakkında özensizdi"
- eşanlamlı:
- fiziksel
2. Relating to the sciences dealing with matter and energy
- Especially physics
- "Physical sciences"
- "Physical laws"
- synonym:
- physical
2. Madde ve enerji ile ilgili bilimlerle ilgili
- Özellikle fizikte
- "Fizik bilimleri"
- "Fiziksel yasalar"
- eşanlamlı:
- fiziksel
3. Having substance or material existence
- Perceptible to the senses
- "A physical manifestation"
- "Surrounded by tangible objects"
- synonym:
- physical
3. Madde veya maddi varlığa sahip olmak
- Duyular tarafından algılanabilir
- "Fiziksel bir tezahür"
- "Maddi nesnelerle çevrili"
- eşanlamlı:
- fiziksel
4. According with material things or natural laws (other than those peculiar to living matter)
- "A reflex response to physical stimuli"
- synonym:
- physical
4. Maddi şeylere veya doğal yasalara göre (canlı maddeye özgü olanlar hariç)
- "Fiziksel uyaranlara bir refleks yanıtı"
- eşanlamlı:
- fiziksel
5. Characterized by energetic bodily activity
- "A very physical dance performance"
- synonym:
- physical
5. Enerjik bedensel aktivite ile karakterize edilir
- "Çok fiziksel bir dans performansı"
- eşanlamlı:
- fiziksel
6. Impelled by physical force especially against resistance
- "Forcible entry"
- "A real cop would get physical"
- "Strong-arm tactics"
- synonym:
- forcible ,
- physical ,
- strong-arm
6. Özellikle dirence karşı fiziksel güç tarafından dayatılır
- "Zorunlu giriş"
- "Gerçek bir polis fiziksel olur"
- "Güçlü kol taktikleri"
- eşanlamlı:
- etkili ,
- fiziksel ,
- kuvvetli kol
7. Concerned with material things
- "Physical properties"
- "The physical characteristics of the earth"
- "The physical size of a computer"
- synonym:
- physical
7. Maddi şeylerle ilgileniyorlar
- "Fiziksel özellikler"
- "Dünyanın fiziksel özellikleri"
- "Bir bilgisayarın fiziksel boyutu"
- eşanlamlı:
- fiziksel