Translation meaning & definition of the word "photograph" into Turkish language

noun

1. A representation of a person or scene in the form of a print or transparent slide

• Recorded by a camera on light-sensitive material

synonym:
• photograph
,
• photo
,
• exposure
,
• picture
,
• pic

1. Bir kişinin veya sahnenin baskı veya şeffaf slayt şeklinde gösterimi

• Işığa duyarlı malzeme üzerine bir kamera tarafından kaydedilir

eşanlamlı:
• fotoğraf
,
• maruz kalma
,
• resim
,
• ince tabaka

verb

1. Record on photographic film

• "I photographed the scene of the accident"

• "She snapped a picture of the president"

synonym:
• photograph
,
• snap
,
• shoot

1. Fotoğraf filmi üzerine kayıt

• "Kaza mahallini fotoğrafladım"

• "Başkan'ın resmini çekti"

eşanlamlı:
• fotoğraf
,
• kopmak
,
• vurmak

2. Undergo being photographed in a certain way

• "Children photograph well"

synonym:
• photograph

2. Belli bir şekilde fotoğraf çektirmek

• "Çocuklar iyi fotoğraf çeker"

eşanlamlı:
• fotoğraf

Examples of using

Tom only has one faded photograph of grandfather.

Tom sadece büyükbabasının soluk bir fotoğrafına sahip.

He secretly showed me her photograph.

O, bana gizlice onun fotoğrafını gösterdi.

You may give this photograph to anyone who wants it.

Bu fotoğrafı isteyen herhangi birine verebilirsin.

That's my younger sister's photograph.

O, benim küçük kız kardeşimin fotoğrafıdır.

I wonder where she had her photograph taken.

Onun, fotoğrafını nerede çektirdiğini merak ediyorum.

He showed his photograph album to me.

Bana fotoğraf albümünü gösterdi.

He showed me his photograph album.

Bana fotoğraf albümünü gösterdi.

He took a photograph of the family.

Ailenin bir fotoğrafını çekti.

A photographer took a photograph of my house.

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.

Let's get our photograph taken.

Fotoğrafımızı çektirelim.

I had my photograph taken by my father.

Babama fotoğrafımı çektirdim.

I had my photograph taken.

Fotoğrafımı çektirdim.

Attach a recent photograph to your application form.

Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun.

The couple posed for the photograph.

Çift fotoğraf için poz verdi.

Here is a photograph of my family.

İşte ailemin bir fotoğrafı.