Translation meaning & definition of the word "personal" into Turkish language
Türk diline "kişisel" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Personal
[Kişisel]/pərsɪnəl/
noun
1. A short newspaper article about a particular person or group
- synonym:
- personal
1. Belirli bir kişi veya grup hakkında kısa bir gazete makalesi
- eşanlamlı:
- kişisel
adjective
1. Concerning or affecting a particular person or his or her private life and personality
- "A personal favor"
- "For your personal use"
- "Personal papers"
- "I have something personal to tell you"
- "A personal god"
- "He has his personal bank account and she has hers"
- synonym:
- personal
1. Belirli bir kişiyi veya onun özel yaşamını ve kişiliğini ilgilendiren veya etkileyen
- "Kişisel bir iyilik"
- "Kişisel kullanımınız için"
- "Kişisel belgeler"
- "Sana söyleyecek kişisel bir şeyim var"
- "Kişisel bir tanrı"
- "Kendi kişisel banka hesabı var ve onun da var"
- eşanlamlı:
- kişisel
2. Particular to a given individual
- synonym:
- personal
2. Belirli bir kişiye özel
- eşanlamlı:
- kişisel
3. Of or arising from personality
- "Personal magnetism"
- synonym:
- personal
3. Kişilikten kaynaklanan veya
- "Kişisel manyetizma"
- eşanlamlı:
- kişisel
4. Intimately concerning a person's body or physical being
- "Personal hygiene"
- synonym:
- personal
4. Bir kişinin vücudu veya fiziksel varlığı ile ilgili
- "Kişisel hijyen"
- eşanlamlı:
- kişisel
5. Indicating grammatical person
- "Personal verb endings"
- synonym:
- personal
5. Dilbilgisini belirten kimse
- "Kişisel fiil sonları"
- eşanlamlı:
- kişisel
Examples of using
Tom is my personal assistant.
Tom benim kişisel yardımcım.
I don't know much about Tom's personal life.
Tom'un özel hayatı hakkında çok şey bilmiyorum.
Would it be OK if I asked you a personal question?
Sana kişisel bir soru sorabilir miyim?