Tom is my personal assistant.
Tom benim kişisel asistanım.
I don't know much about Tom's personal life.
Tom'un kişisel hayatı hakkında pek bir şey bilmiyorum.
Would it be OK if I asked you a personal question?
Sana kişisel bir soru sorsam sorun olur mu?
The whole plan is only based on his personal opinions.
Bütün plan sadece onun kişisel görüşlerine dayanıyor.
I have something personal to discuss with you.
Seninle tartışacak kişisel bir şeyim var.
I have something personal to discuss with Tom.
Tom'la tartışacak kişisel bir şeyim var.
I have some personal business to take care of.
Halletmem gereken bazı kişisel işlerim var.
That was personal.
Bu kişiseldi.
Now it's personal.
Şimdi kişisel oldu.
It's really personal.
Gerçekten kişisel.
It wasn't personal.
Kişisel değildi.
It was personal.
Kişiseldi.
It seemed personal.
Kişisel gibi geldi.
Don't get personal.
Kişiselleşmeyin.
This is personal.
Bu kişisel.
May I ask you a personal question?
Size kişisel bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a personal question?
Sana kişisel bir soru sorabilir miyim?
That's too personal.
Bu fazla kişisel.
That's too personal.
Bu fazla kişisel.
It's personal.
Kişisel işte.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.