Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "perpendicular" into Turkish language

Türk diline "dik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Perpendicular

[Dikey]
/pərpəndɪkjələr/

noun

1. A straight line at right angles to another line

    synonym:
  • perpendicular

1. Başka bir çizgiye dik açılarla düz bir çizgi

    eşanlamlı:
  • dikey

2. A gothic style in 14th and 15th century england

  • Characterized by vertical lines and a four-centered (tudor) arch and fan vaulting
    synonym:
  • perpendicular
  • ,
  • perpendicular style
  • ,
  • English-Gothic
  • ,
  • English-Gothic architecture

2. 14. ve 15. yüzyıl i̇ngiltere'sinde gotik bir tarz

  • Dikey çizgiler ve dört merkezli (tudor) kemer ve fan tonoz ile karakterize edilir
    eşanlamlı:
  • dikey
  • ,
  • dik stil
  • ,
  • İngilizce-Gotik
  • ,
  • İngiliz-Gotik mimarisi

3. A cord from which a metal weight is suspended pointing directly to the earth's center of gravity

  • Used to determine the vertical from a given point
    synonym:
  • plumb line
  • ,
  • perpendicular

3. Metal ağırlığın askıya alındığı ve doğrudan dünyanın ağırlık merkezine işaret eden bir kordon

  • Belirli bir noktadan düşey belirlemek için kullanılır
    eşanlamlı:
  • su tesisatı hattı
  • ,
  • dikey

4. An extremely steep face

    synonym:
  • perpendicular

4. Son derece dik bir yüz

    eşanlamlı:
  • dikey

adjective

1. Intersecting at or forming right angles

  • "The axes are perpendicular to each other"
    synonym:
  • perpendicular

1. Dik açılarla kesişen veya oluşturan

  • "Eksenler birbirine diktir"
    eşanlamlı:
  • dikey

2. At right angles to the plane of the horizon or a base line

  • "A vertical camera angle"
  • "The monument consists of two vertical pillars supporting a horizontal slab"
  • "Measure the perpendicular height"
    synonym:
  • vertical
  • ,
  • perpendicular

2. Ufuk düzlemine veya bir taban çizgisine dik açılarda

  • "Dikey kamera açısı"
  • "Anit, yatay bir levhayı destekleyen iki dikey direkten oluşur"
  • "Dik yüksekliği ölçün"
    eşanlamlı:
  • dikey

3. Extremely steep

  • "The great perpendicular face of the cliff"
    synonym:
  • perpendicular

3. Aşırı dik

  • "Uçurumun büyük dik yüzü"
    eşanlamlı:
  • dikey