Translation meaning & definition of the word "permission" into Turkish language

noun

1. Approval to do something

• "He asked permission to leave"

synonym:
• permission

1. Bir şey yapmaya onay vermek

• "Bırakmak için izin istedi"

eşanlamlı:
• izin

2. The act of giving a formal (usually written) authorization

synonym:
• license
,
• permission
,
• permit

2. Resmi (genellikle yazılı) bir yetki verme eylemi

eşanlamlı:
• lisans
,
• izin

Examples of using

Tom gave us permission to use his beach house.

Tom bize plaj evini kullanmamıza izin verdi.

Tom gave us permission to use his beach house.

Tom bize plaj evini kullanmak için izin verdi.

Tom gave us permission to leave.

Tom gitmemize izin verdi.

Tom gave us permission to leave.

Tom bize gitmek için izin verdi.

Tom asked for permission to use the phone.

Tom telefonu kullanmak için izin istedi.

Tom asked for permission to leave early.

Tom erken gitmek için izin istedi.

You have my permission to try.

Denemen için izin veriyorum.

You have my permission to leave.

Gitme iznime sahipsin.

You have my permission to leave.

Gitmene izin veriyorum.

We have permission to be here.

Burada olmak için iznimiz var.

The teacher has given Tom permission to do whatever he wants.

Öğretmen Tom'a istediğini yapma izni verdi.

Do I have your permission to do so?

Öyle yapmama izin verir misiniz?

I don't know if we can do that without Tom's permission.

Tom'un izni olmadan onu yapıp yapamayacağımızı bilmiyorum.

I didn't give you permission to use my car.

Arabamı kullanmana izin vermedim.

I didn't give you permission to leave.

Gitmene izin vermedim.

I came here without Tom's permission.

Tom'un izni olmadan buraya geldim.

I don't need anybody's permission.

Kimsenin iznine ihtiyacım yok.

Tom is asking permission.

Tom izin istiyor.

I'd like your permission to use it.

Onu kullanmak için iznini istiyorum.

Tom certainly didn't have my permission to do what he did.

Tom'a kesinlikle onun yaptığını yapmasına izin vermedim.