Translation meaning & definition of the word "perceive" into Turkish language

verb

1. To become aware of through the senses

• "I could perceive the ship coming over the horizon"

synonym:
• perceive
,
• comprehend

1. Duyular vasıtasıyla farkında olmak

• "Ufuktan gelen gemiyi algılayabiliyordum"

eşanlamlı:
• algılamak
,
• anlamak

2. Become conscious of

• "She finally perceived the futility of her protest"

synonym:
• perceive

2. Haberdar olmak

• "Sonunda protestosunun boşuna olduğunu anladı"

eşanlamlı:
• algılamak

Examples of using

Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.

We tend to perceive what we expect to perceive.

Anlamayı umduğumuz şeyi algılama eğlimindeyiz.

I perceive myself as my own god.

Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.

He could not perceive any difference between the twins.

İkizler arasında hiçbir fark göremedi.