Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "people" into Turkish language

Türk diline "insanlar" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

People

[Insanlar]
/pipəl/

noun

1. (plural) any group of human beings (men or women or children) collectively

  • "Old people"
  • "There were at least 200 people in the audience"
    synonym:
  • people

1. (çoğul) herhangi bir grup insan (erkek, kadın veya çocuk) toplu olarak

  • "Yaşlı insanlar"
  • "Seyircilerde en az 200 kişi vardı"
    eşanlamlı:
  • insanlar

2. The body of citizens of a state or country

  • "The spanish people"
    synonym:
  • citizenry
  • ,
  • people

2. Bir ülkenin veya devletin vatandaşlarının bedeni

  • "İspanyol halkı" dır"
    eşanlamlı:
  • vatandaş
  • ,
  • insanlar

3. Members of a family line

  • "His people have been farmers for generations"
  • "Are your people still alive?"
    synonym:
  • people

3. Bir aile hattının üyeleri

  • "Insanları nesillerdir çiftçidir"
  • "Halkınız hala hayatta mı?"
    eşanlamlı:
  • insanlar

4. The common people generally

  • "Separate the warriors from the mass"
  • "Power to the people"
    synonym:
  • multitude
  • ,
  • masses
  • ,
  • mass
  • ,
  • hoi polloi
  • ,
  • people
  • ,
  • the great unwashed

4. Genel olarak sıradan insanlar

  • "Savaşçıları kitleden ayırın"
  • "Halka güç"
    eşanlamlı:
  • çokluk
  • ,
  • kitleler
  • ,
  • kitle
  • ,
  • hoi Polloi
  • ,
  • insanlar
  • ,
  • büyük yıkanmamış

verb

1. Fill with people

  • "Stalin wanted to people the empty steppes"
    synonym:
  • people

1. İnsanlarla doldurmak

  • "Stalin boş bozkırları insanlara istedi"
    eşanlamlı:
  • insanlar

2. Furnish with people

  • "The plains are sparsely populated"
    synonym:
  • people

2. İnsanlarla donatmak

  • "Ovalar seyrek nüfusludur"
    eşanlamlı:
  • insanlar

Examples of using

Tom knows more about economics than most people do.
Tom ekonomi hakkında birçok insanın bildiğinden daha çok biliyor.
Tom isn't like people say he is.
Tom insanların olduğunu söylediği gibi değil.
Tom has helped a lot of people quit smoking.
Tom bir sürü insana sigarayı bırakması için yardımcı oldu.