Translation meaning & definition of the word "pencil" into Turkish language
Türk diline "kalem" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Pencil
[Kalem]/pɛnsəl/
noun
1. A thin cylindrical pointed writing implement
- A rod of marking substance encased in wood
- synonym:
- pencil
1. İnce silindirik sivri uçlu bir yazı uygulaması
- Ahşapla kaplanmış bir işaretleme maddesi çubuğu
- eşanlamlı:
- kalem
2. Graphite (or a similar substance) used in such a way as to be a medium of communication
- "The words were scribbled in pencil"
- "This artist's favorite medium is pencil"
- synonym:
- pencil
2. Grafit (veya benzer bir madde) iletişim aracı olacak şekilde kullanılır
- "Sözler kurşun kalemle yazılıyordu"
- "Bu sanatçının en sevdiği ortam kalemdir"
- eşanlamlı:
- kalem
3. A figure formed by a set of straight lines or light rays meeting at a point
- synonym:
- pencil
3. Bir noktada buluşan bir dizi düz çizgi veya ışık ışını tarafından oluşturulan bir figür
- eşanlamlı:
- kalem
4. A cosmetic in a long thin stick
- Designed to be applied to a particular part of the face
- "An eyebrow pencil"
- synonym:
- pencil
4. Uzun ince bir çubuk içinde bir kozmetik
- Yüzün belirli bir kısmına uygulanacak şekilde tasarlanmıştır
- "Kaş kalemi" gibi"
- eşanlamlı:
- kalem
verb
1. Write, draw, or trace with a pencil
- "He penciled a figure"
- synonym:
- pencil
1. Kalemle yazın, çizin veya izleyin
- "Bir figür çizdi"
- eşanlamlı:
- kalem
Examples of using
Tom probably has an extra pencil he could lend you.
Tom'un muhtemelen sana ödünç verebileceği fazla bir kalemi vardır.
This is a long pencil.
Bu uzun bir kalem.
Is the pencil long?
Kalem uzun mudur?