Translation meaning & definition of the word "peg" into Turkish language
Türk diline "peg" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Peg
[Kazık]noun
1. A wooden pin pushed or driven into a surface
- synonym:
- peg ,
- nog
1. Ahşap bir pim bir yüzeye itilir veya sürülür
- eşanlamlı:
- kazık ,
- takoz
2. Small markers inserted into a surface to mark scores or define locations etc.
- synonym:
- peg ,
- pin
2. Puanları işaretlemek veya konumları tanımlamak için bir yüzeye yerleştirilen küçük işaretleyiciler.
- eşanlamlı:
- kazık ,
- pin pin
3. Informal terms for the leg
- "Fever left him weak on his sticks"
- synonym:
- pin ,
- peg ,
- stick
3. Bacak için gayri resmi terimler
- "Ateş onu sopalarında zayıf bıraktı"
- eşanlamlı:
- pin pin ,
- kazık ,
- yapışmak
4. A prosthesis that replaces a missing leg
- synonym:
- peg ,
- wooden leg ,
- leg ,
- pegleg
4. Kayıp bir bacağın yerini alan protez
- eşanlamlı:
- kazık ,
- tahta bacak ,
- bacak ,
- tahtakurusu
5. Regulator that can be turned to regulate the pitch of the strings of a stringed instrument
- synonym:
- peg
5. Yaylı bir enstrümanın tellerinin perdesini düzenlemek için döndürülebilen regülatör
- eşanlamlı:
- kazık
6. A holder attached to the gunwale of a boat that holds the oar in place and acts as a fulcrum for rowing
- synonym:
- peg ,
- pin ,
- thole ,
- tholepin ,
- rowlock ,
- oarlock
6. Küreği yerinde tutan ve kürek çekmek için dayanak görevi gören bir teknenin silah dalgasına bağlı bir tutucu
- eşanlamlı:
- kazık ,
- pin pin ,
- dayanmak ,
- tholepin ,
- iskarmoz ,
- oarlock
verb
1. Succeed in obtaining a position
- "He nailed down a spot at harvard"
- synonym:
- nail down ,
- nail ,
- peg
1. Bir pozisyon elde etmeyi başarmak
- "Harvard'da bir yeri çiviledi"
- eşanlamlı:
- tırnakla kaplamak ,
- tırnak ,
- kazık
2. Pierce with a wooden pin or knock or thrust a wooden pin into
- synonym:
- peg
2. Tahta bir pim ile delin veya tahta bir pimi vurun veya itin
- eşanlamlı:
- kazık
3. Fasten or secure with a wooden pin
- "Peg a tent"
- synonym:
- peg ,
- peg down
3. Ahşap bir pim ile sabitleyin veya sabitleyin
- "Çadır çakmak"
- eşanlamlı:
- kazık ,
- kazıklamak
4. Stabilize (the price of a commodity or an exchange rate) by legislation or market operations
- "The weak currency was pegged to the us dollar"
- synonym:
- peg
4. Mevzuat veya piyasa işlemleri ile stabilize (bir emtia veya döviz kuru fiyatı)
- "Zayıf para birimi abd doları'na sabitlendi"
- eşanlamlı:
- kazık