Translation meaning & definition of the word "peel" into Turkish language
Türk diline "peel" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Peel
[Soymak]/pil/
noun
1. British politician (1788-1850)
- synonym:
- Peel ,
- Robert Peel ,
- Sir Robert Peel
1. İngiliz siyasetçi (1788-1850)
- eşanlamlı:
- Soymak ,
- Robert Peel ,
- Sör Robert Peel
2. The rind of a fruit or vegetable
- synonym:
- peel ,
- skin
2. Bir meyve veya sebzenin kabuğu
- eşanlamlı:
- soymak ,
- cilt
verb
1. Strip the skin off
- "Pare apples"
- synonym:
- skin ,
- peel ,
- pare
1. Deriyi temizlemek
- "Peygamber elmaları"
- eşanlamlı:
- cilt ,
- soymak
2. Come off in flakes or thin small pieces
- "The paint in my house is peeling off"
- synonym:
- peel off ,
- peel ,
- flake off ,
- flake
2. Pullar veya ince küçük parçalar halinde çıkın
- "Evimdeki boya soyuluyor"
- eşanlamlı:
- soyup çıkarmak ,
- soymak ,
- kırbaçlamak ,
- kırıntı
3. Get undressed
- "Please don't undress in front of everybody!"
- "She strips in front of strangers every night for a living"
- synonym:
- undress ,
- discase ,
- uncase ,
- unclothe ,
- strip ,
- strip down ,
- disrobe ,
- peel
3. Soyunmak
- "Lütfen herkesin önünde soyunmayın!"
- "Yaşamak için her gece yabancıların önüne çıkıyor"
- eşanlamlı:
- üniforma ,
- bozmak ,
- gevşetmek ,
- soymak ,
- şerit ,
- çizgili çizgili çizgili yere koymak
Examples of using
Tom slipped on a banana peel.
Tom bir muz kabuğu üstünde kaydı.
I'd rather peel potatoes with a potato peeler than with an ordinary knife.
Patatesleri sıradan bir bıçak yerine patates soyacağı ile soymayı tercih ederim.
I like to peel apples.
Elmaları soymayı severim.