Translation meaning & definition of the word "peach" into Turkish language
Türk diline "şeftali" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Peach
[Şeftali]/piʧ/
noun
1. Cultivated in temperate regions
- synonym:
- peach ,
- peach tree ,
- Prunus persica
1. Ilıman bölgelerde yetiştirilir
- eşanlamlı:
- şeftali ,
- şeftali ağacı ,
- Prunus persica
2. A very attractive or seductive looking woman
- synonym:
- smasher ,
- stunner ,
- knockout ,
- beauty ,
- ravisher ,
- sweetheart ,
- peach ,
- lulu ,
- looker ,
- mantrap ,
- dish
2. Çok çekici veya baştan çıkarıcı görünümlü bir kadın
- eşanlamlı:
- darbe ,
- yakışıklı ,
- nakavt ,
- güzellik ,
- tecâvüzcü ,
- sevgili ,
- şeftali ,
- lulu ,
- arayan ,
- şal ,
- yemek
3. Downy juicy fruit with sweet yellowish or whitish flesh
- synonym:
- peach
3. Tatlı sarımsı veya beyazımsı etli tüylü sulu meyve
- eşanlamlı:
- şeftali
4. A shade of pink tinged with yellow
- synonym:
- yellowish pink ,
- apricot ,
- peach ,
- salmon pink
4. Sarı ile pembe bir ton
- eşanlamlı:
- sarımsı pembe ,
- kayısı ,
- şeftali ,
- somon rengi
verb
1. Divulge confidential information or secrets
- "Be careful--his secretary talks"
- synonym:
- spill the beans ,
- let the cat out of the bag ,
- talk ,
- tattle ,
- blab ,
- peach ,
- babble ,
- sing ,
- babble out ,
- blab out
1. Gizli bilgileri veya sırları ifşa etmek
- "Dikkatli ol sekreterin konuşuyor"
- eşanlamlı:
- fasulyeleri dökmek ,
- kediyi çantadan çıkarın ,
- konuşmak ,
- gevezelik etmek ,
- boşboğaz ,
- şeftali ,
- şırıldamak ,
- şarkı söylemek ,
- ağzına almak
Examples of using
Tom ate some peach cobbler.
Tom biraz şeftali pastası yedi.
Tom is a peach.
Tom hoş biri.
The peach tree is beautiful when in flower.
Şeftali ağacı çiçek açtığı zaman çok güzeldir.