Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "party" into Turkish language

Türk diline "parti" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Party

[Parti]
/pɑrti/

noun

1. An organization to gain political power

  • "In 1992 perot tried to organize a third party at the national level"
    synonym:
  • party
  • ,
  • political party

1. Siyasi güç kazanmak için bir örgüt

  • "1992'de perot ulusal düzeyde üçüncü bir parti örgütlemeye çalıştı"
    eşanlamlı:
  • parti
  • ,
  • siyasi parti

2. A group of people gathered together for pleasure

  • "She joined the party after dinner"
    synonym:
  • party

2. Bir grup insan zevk için bir araya geldi

  • "Akşam yemeğinden sonra partiye katıldı"
    eşanlamlı:
  • parti

3. A band of people associated temporarily in some activity

  • "They organized a party to search for food"
  • "The company of cooks walked into the kitchen"
    synonym:
  • party
  • ,
  • company

3. Bazı faaliyetlerde geçici olarak ilişkili bir grup insan

  • "Yemek aramak için bir parti düzenlediler"
  • "Aşçıların şirketi mutfağa girdi"
    eşanlamlı:
  • parti
  • ,
  • şirket

4. An occasion on which people can assemble for social interaction and entertainment

  • "He planned a party to celebrate bastille day"
    synonym:
  • party

4. İnsanların sosyal etkileşim ve eğlence için bir araya gelebileceği bir fırsat

  • "Bastille günü'nü kutlamak için bir parti planladı"
    eşanlamlı:
  • parti

5. A person involved in legal proceedings

  • "The party of the first part"
    synonym:
  • party

5. Yasal işlemlere katılan bir kişi

  • "İlk bölümün partisi"
    eşanlamlı:
  • parti

verb

1. Have or participate in a party

  • "The students were partying all night before the exam"
    synonym:
  • party

1. Bir partiye katılmak veya katılmak

  • "Öğrenciler sınavdan önce bütün gece parti yapıyorlardı"
    eşanlamlı:
  • parti

Examples of using

Tom didn't show up at the party last night.
Tom dün gece partiye gelmedi.
Tom didn't come to the party last night.
Tom dün gece partiye gelmedi.
Tom didn't arrive until the party was over.
Tom parti bitinceye kadar gelmedi.