Do you have anything in particular you want to know?
Özellikle bilmek istediğiniz bir şey var mı?
Are we in any particular hurry?
Özellikle acelemiz var mı?
Tom is very particular.
Tom çok özeldir.
I'm particular.
Ben özellikle.
Tom is particular.
Tom özeldir.
You're particular.
Sen özelsin.
Tom did it for no particular reason.
Tom onu belirli bir sebep olmadan yaptı.
Tom is particular about what he eats.
Tom ne yediği konusunda titizdir.
Tom is particular about what he watches on TV.
Tom televizyonda ne izlediği konusunda titizdir.
Tom is particular about what he wears.
Tom ne giydiği konusunda titizdir.
Tom doesn't want to go anywhere in particular.
Tom özellikle herhangi bir yere gitmek istemiyor.
Tom is very particular about what he eats.
Tom ne yediği konusunda çok titizdir.
If you are a parent, don't allow yourself to set your heart on any particular line of work for your children.
Ebeveynseniz, çocuklarınız için kalbinizi belirli bir iş koluna koymanıza izin vermeyin.
Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Oluklu kaşıkların geleneksel absinthe ritüelinde özel bir rolü vardır. Bir bardağın üzerine küp şekeri soğuk suyla içeceğinde eritmek için kullanılırlar.