Translation meaning & definition of the word "partial" into Turkish language
Türk diline "kısmi" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Partial
[Kısmi]/pɑrʃəl/
noun
1. The derivative of a function of two or more variables with respect to a single variable while the other variables are considered to be constant
- synonym:
- partial derivative ,
- partial
1. İki veya daha fazla değişkenli bir fonksiyonun tek bir değişkene göre türevi, diğer değişkenler ise sabit olarak kabul edilir
- eşanlamlı:
- kısmi türev ,
- kısmi
2. A harmonic with a frequency that is a multiple of the fundamental frequency
- synonym:
- overtone ,
- partial ,
- partial tone
2. Temel frekansın bir katı olan frekanslı bir harmonik
- eşanlamlı:
- aşırıya kaçmak ,
- kısmi ,
- kısmi ton
adjective
1. Being or affecting only a part
- Not total
- "A partial description of the suspect"
- "Partial collapse"
- "A partial eclipse"
- "A partial monopoly"
- "Partial immunity"
- synonym:
- partial
1. Sadece bir parçayı etkilemek veya etkilemek
- Toplam değil
- "Şüphelinin kısmi açıklaması"
- "Kısmi çöküş"
- "Kısmi tutulma"
- "Kısmi tekel"
- "Kısmi bağışıklık"
- eşanlamlı:
- kısmi
2. Showing favoritism
- synonym:
- partial
2. Kayırmacılık gösterme
- eşanlamlı:
- kısmi
3. (followed by `of' or `to') having a strong preference or liking for
- "Fond of chocolate"
- "Partial to horror movies"
- synonym:
- fond(p) ,
- partial(p)
3. (`of' veya `to' tarafından takip edilen) güçlü bir tercihe sahip olmak veya
- "Çikolata düşkünü"
- "Kısmiden korku filmlerine"
- eşanlamlı:
- fond(p) ,
- kısmi(p)
Examples of using
Lunar eclipses can be total or partial.
Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir.
She is partial to chocolate cake.
Çikolatalı keke düşkündür.
His business was only a partial success.
Onun işi sadece kısmi bir başarıydı.