Translation meaning & definition of the word "parted" into Turkish language

adjective

1. Having a margin incised almost to the base so as to create distinct divisions or lobes

synonym:
• parted

1. Farklı bölümler veya loblar oluşturmak için neredeyse tabana bir marjın kesilmesi

eşanlamlı:
• ayrılmış

Examples of using

They parted company.

Onlar birbirlerinden ayrıldılar.

They parted with a firm handshake.

Sıkı bir tokalaşmayla ayrıldılar.

I parted from him on the bridge.

Köprüde ondan ayrıldım.

We parted at the station at three.

Biz saat üçte istasyonda ayrıldık.

The couple parted, never to meet again.

Çift ayrıldı, tekrar bir araya gelmemek üzere.

I parted with my old car.

Eski arabamı elden çıkardım.

We parted, never to see each other again.

Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz.

A fool and his money are soon parted.

Aptal parasının kıymetini bilmez.

A fool and his money are soon parted.

Aptal parasını çabuk harcar.

A fool and his money are soon parted.

Aptal ve parası çabuk ayrılırlar