Translation meaning & definition of the word "paper" into Turkish language

noun

1. A material made of cellulose pulp derived mainly from wood or rags or certain grasses

synonym:
• paper

1. Esas olarak odun veya paçavralardan veya belirli otlardan elde edilen selüloz hamurundan yapılmış bir malzeme

eşanlamlı:
• kağıt

2. An essay (especially one written as an assignment)

• "He got an a on his composition"

synonym:
• composition
,
• paper
,
• report
,
• theme

2. Bir deneme (özellikle bir ödev olarak yazılmış)

• "Bileşimde a var"

eşanlamlı:
• kompozisyon
,
• kağıt
,
• rapor
,
• tema

3. A daily or weekly publication on folded sheets

• Contains news and articles and advertisements

• "He read his newspaper at breakfast"

synonym:
• newspaper
,
• paper

3. Katlanmış sayfalarda günlük veya haftalık yayın

• Haber, makale ve reklamlar içerir

• "Kahvaltıda gazetesini okudu"

eşanlamlı:
• gazete
,
• kağıt

4. A medium for written communication

• "The notion of an office running without paper is absurd"

synonym:
• paper

4. Yazılı iletişim için bir araç

• "Kağıtsız çalışan bir ofis kavramı saçmadır"

eşanlamlı:
• kağıt

5. A scholarly article describing the results of observations or stating hypotheses

• "He has written many scientific papers"

synonym:
• paper

5. Gözlemlerin sonuçlarını açıklayan veya hipotezleri belirten bilimsel bir makale

• "Birçok bilimsel makale yazdı"

eşanlamlı:
• kağıt

6. A business firm that publishes newspapers

• "Murdoch owns many newspapers"

synonym:
• newspaper
,
• paper
,
• newspaper publisher

6. Gazete yayınlayan bir şirket

• "Murdoch'un birçok gazetesi var"

eşanlamlı:
• gazete
,
• kağıt
,
• gazete yayıncısı

7. The physical object that is the product of a newspaper publisher

• "When it began to rain he covered his head with a newspaper"

synonym:
• newspaper
,
• paper

7. Bir gazete yayıncısının ürünü olan fiziksel nesne

• "Yağmur yağmaya başladığında başını bir gazete ile örttü"

eşanlamlı:
• gazete
,
• kağıt

verb

1. Cover with paper

• "Paper the box"

synonym:
• paper

1. Kağıt ile örtmek

• "Kutuyu kağıdı" dır"

eşanlamlı:
• kağıt

2. Cover with wallpaper

synonym:
• wallpaper
,
• paper

2. Duvar kağıdı ile örtmek

eşanlamlı:
• duvar kağıdı
,
• kağıt

Examples of using

Tom folded the piece of paper in half.

Tom kağıt parçasını yarı yarıya katladı.

You're out of toilet paper.

Tuvalet kağıdın bitti.

We regret to inform you that your paper has not been accepted.

Evrakının kabul edilmediğini sana bildirdiğimize pişmanız.

Have you read the whole paper from beginning to end?

Baştan sona tüm kağıdı okudun mu?

This ticket is made ​​out of paper.

Bu bilet kâğıttan yapılmış.

Is that a paper?

Şu bir kâğıt mı?

Is that a paper?

O bir kâğıt mı?

They burned the paper.

Onlar kâğıdı yaktılar.

You burned the paper.

Kâğıdı yaktın.

You burned the paper.

Sen kâğıdı yaktın.

I burned the paper.

Kâğıdı yaktım.

I burned the paper.

Ben kâğıdı yaktım.

How much paper do we need?

Ne kadar kâğıda ihtiyacımız var?

Tom likes to make paper airplanes.

Tom kağıt uçaklar yapmayı seviyor.

Do you have a paper clip?

Ataşın var mı?

I read about it in the paper.

Onun hakkında gazetede okudum.

I need a pen and paper.

Bir dolma kalem ve kağıda ihtiyacım var.

I have to write a paper.

Bir bildiri yazmalıyım.

Pick up that paper there on the floor.

Yerdeki o kağıdı kaldırın.

Keep the paper.

Kağıdı saklayın.