Translation meaning & definition of the word "panic" into Turkish language
Türk diline "panik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Panic
[Panik]/pænɪk/
noun
1. An overwhelming feeling of fear and anxiety
- synonym:
- panic ,
- terror ,
- affright
1. Çok büyük bir korku ve endişe duygusu
- eşanlamlı:
- panik ,
- dehşet ,
- korku
2. Sudden mass fear and anxiety over anticipated events
- "Panic in the stock market"
- "A war scare"
- "A bomb scare led them to evacuate the building"
- synonym:
- panic ,
- scare
2. Ani kitlesel korku ve beklenen olaylara karşı endişe
- "Borsadaki i̇spanyol"
- "Savaş korkusu"
- "Bir bomba korkusu onları binayı boşaltmaya itti"
- eşanlamlı:
- panik ,
- korkutmak
verb
1. Be overcome by a sudden fear
- "The students panicked when told that final exams were less than a week away"
- synonym:
- panic
1. Ani bir korku ile üstesinden gelin
- "Öğrencilerin final sınavlarına bir haftadan az bir süre kaldıkları söylendiğinde paniklediler"
- eşanlamlı:
- panik
2. Cause sudden fear in or fill with sudden panic
- "The mere thought of an isolation cell panicked the prisoners"
- synonym:
- panic
2. Ani bir panikle içine ani korku sokun veya doldurun
- "Sadece bir tecrit hücresinin düşüncesi mahkumları paniğe uğrattı"
- eşanlamlı:
- panik
Examples of using
Tom is having a panic attack.
Tom bir panik atak geçiriyor.
Try not to panic.
Panik yapmamaya çalış.
I figured Tom would panic.
Tom'un paniğe kapılacağını düşündüm.