Translation of "painting" into Turkish

Resim

IPA : /pentɪŋ/

synonyms:

• picture

It is the painting he painted.

Yaptığı tablodur.

Tom had a great interest in painting.

Tom'un resme büyük ilgisi vardı.

I like your painting.

Tablonuzu beğendim.

I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.

Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamak için ortalıkta dolaşmadı.

Tom is painting.

Tom resim yapıyor.

Tom didn't want Mary to see his painting until it was done.

Tom, Mary'nin onun tablosunu yapılana kadar görmesini istemedi.

I'd like to determine the value of this painting.

Bu tablonun değerini belirlemek isterim.

This is my painting.

Bu benim tablom.

I also like painting.

Resim yapmayı da severim.

I like painting, too.

Ben de resim yapmayı severim.

She likes painting pictures.

Resim yapmayı seviyor.

I'm painting an Easter egg.

Paskalya yumurtası boyuyorum.

Tom asked Mary when she had sold her first painting.

Tom Mary'ye ilk tablosunu ne zaman sattığını sordu.

Tom completed his painting.

Tom resmini tamamladı.

Tom was the one who gave me the painting that's hanging above my fireplace.

Şöminemin üstünde asılı olan tabloyu bana veren kişi Tom'du.

He had a talent for painting.

Resim yapma yeteneği vardı.

Tom figured it would take him a full day to finish painting the garage.

Tom garajı boyamayı bitirmesinin tam bir gün süreceğini düşündü.

I wonder if we'll have enough money to buy Tom the painting he wanted.

Tom'a istediği tabloyu almak için yeterli paramız olacak mı merak ediyorum.

Tom added a few finishing touches to the painting.

Tom tabloya birkaç son rötuş ekledi.