Translation meaning & definition of the word "package" into Turkish language

noun

1. A collection of things wrapped or boxed together

synonym:
• package
,
• bundle
,
• packet
,
• parcel

1. Birbirine sarılmış veya kutulu bir koleksiyon

eşanlamlı:
• paket

2. A wrapped container

synonym:
• package
,
• parcel

2. Sarılmış bir kap

eşanlamlı:
• paket

3. (computer science) written programs or procedures or rules and associated documentation pertaining to the operation of a computer system and that are stored in read/write memory

• "The market for software is expected to expand"

synonym:
• software
,
• software program
,
• computer software
,
• software system
,
• software package
,
• package

3. (bilgisayar bilimi) bir bilgisayar sisteminin çalışması ile ilgili ve okuma/yazma belleğinde saklanan yazılı programlar veya prosedürler veya kurallar ve ilgili belgeler

• "Yazılım pazarının genişlemesi bekleniyor"

eşanlamlı:
• yazılım
,
• yazılım programı
,
• bilgisayar yazılımı
,
• yazılım sistemi
,
• yazılım paketi
,
• paket

verb

1. Put into a box

• "Box the gift, please"

synonym:
• box
,
• package

1. Bir kutuya koyun

• "Hediye kutusunu kutlayın lütfen"

eşanlamlı:
• kutu
,
• paket

Examples of using

Tom unwrapped the package.

Tom paketi açtı.

I have a package in my car for Tom.

Tom için arabamda bir paketim var.

I have a package here for Tom.

Tom için burada bir paketim var.

I have a package for Tom.

Tom için bir paketim var.

What's that package?

O paket nedir?

Is that your package?

Bu senin paketin mi ?

Please send this package right away.

Lütfen bu paketi derhal gönderin.

Tom has already delivered the package to Mary's house.

Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.

Tom took the early retirement package the company offered.

Tom şirketin sunduğu erken emeklilik paketini aldı.

Will you wrap this package neatly for me?

Bu paketi benim için düzgün bir şekilde sarar mısın?

This package requires special treatment.

Bu paket özel muamele gerektirir.

Tom wrapped the package and tied it with strings.

Tom paketi sardı ve iplerle bağladı.

Did you receive my package?

Paketimi aldın mı?

We received a large package.

Biz büyük bir paket aldık.

Get both a phone and internet access in a single package!

Tek bir pakete hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

Help me lift the package.

Paketi kaldırmama yardım et.

He held a package under his arm.

O, kolunun altında bir paket tutuyordu.

He bound the package with a string.

O paketi bir iple bağladı.

I will drop off this package at the Jones' when I go to work.

Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.

Please drop off this package at the Jones' when you go to work.

Lütfen işe giderken bu paketi Jones'ların evine bırak.