Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "outline" into Turkish language

Türk diline "dış hat" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Outline

[Kontur]
/aʊtlaɪn/

noun

1. The line that appears to bound an object

    synonym:
  • outline
  • ,
  • lineation

1. Bir nesneyi bağladığı görünen çizgi

    eşanlamlı:
  • kontur
  • ,
  • çizgi

2. A sketchy summary of the main points of an argument or theory

    synonym:
  • outline
  • ,
  • synopsis
  • ,
  • abstract
  • ,
  • precis

2. Bir argümanın veya teorinin ana noktalarının kabataslak bir özeti

    eşanlamlı:
  • kontur
  • ,
  • özet
  • ,
  • soyut

3. A schematic or preliminary plan

    synonym:
  • outline
  • ,
  • schema
  • ,
  • scheme

3. Şematik veya ön plan

    eşanlamlı:
  • kontur
  • ,
  • şema
  • ,
  • plan

verb

1. Describe roughly or briefly or give the main points or summary of

  • "Sketch the outline of the book"
  • "Outline his ideas"
    synonym:
  • sketch
  • ,
  • outline
  • ,
  • adumbrate

1. Kabaca veya kısaca açıklayın veya ana noktaları veya özetini verin

  • "Kitabın ana hatlarını çizin"
  • "Fikirlerini ortaya çıkarın"
    eşanlamlı:
  • eskiz
  • ,
  • kontur
  • ,
  • sezdirmek

2. Draw up an outline or sketch for something

  • "Draft a speech"
    synonym:
  • draft
  • ,
  • outline

2. Bir şey için bir taslak veya taslak hazırlayın

  • "Konuşma hazırlamak"
    eşanlamlı:
  • taslak
  • ,
  • kontur

3. Trace the shape of

    synonym:
  • delineate
  • ,
  • limn
  • ,
  • outline

3. Şeklini takip etmek

    eşanlamlı:
  • çizmek
  • ,
  • resmetmek
  • ,
  • kontur

Examples of using

School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.
Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.
He gave me a brief outline of the plan.
Bana planın kısa bir özetini verdi.
He sketches the outline of the machine.
O, makinenin ana hatlarını kısaca anlatır.