Translation meaning & definition of the word "outlet" into Turkish language
Türk diline "çıkış" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Outlet
[Çıkış]/aʊtlɛt/
noun
1. A place of business for retailing goods
- synonym:
- mercantile establishment ,
- retail store ,
- sales outlet ,
- outlet
1. Malların perakende ticareti için bir iş yeri
- eşanlamlı:
- ticaret kurumu ,
- perakende mağaza ,
- satış çıkışı ,
- çıkış
2. Receptacle providing a place in a wiring system where current can be taken to run electrical devices
- synonym:
- wall socket ,
- wall plug ,
- electric outlet ,
- electrical outlet ,
- outlet ,
- electric receptacle
2. Priz, elektrik cihazlarını çalıştırmak için akımın alınabileceği bir kablolama sisteminde bir yer sağlar
- eşanlamlı:
- duvar prizi ,
- priz ,
- elektrik prizi ,
- çıkış ,
- elektrikli kap
3. An opening that permits escape or release
- "He blocked the way out"
- "The canyon had only one issue"
- synonym:
- exit ,
- issue ,
- outlet ,
- way out
3. Kaçmayı veya serbest bırakmayı sağlayan bir açıklık
- "Çıkış yolunu kapattı"
- "Kanyonun tek bir sorunu vardı"
- eşanlamlı:
- çıkış ,
- sorun ,
- çıkış yolu
4. Activity that frees or expresses creative energy or emotion
- "She had no other outlet for her feelings"
- "He gave vent to his anger"
- synonym:
- release ,
- outlet ,
- vent
4. Yaratıcı enerjiyi veya duyguyu serbest bırakan veya ifade eden aktivite
- "Duyguları için başka bir çıkış noktası yoktu"
- "Öfkesini belli etti"
- eşanlamlı:
- serbest bırakma ,
- çıkış ,
- çıkarmak