Translation meaning & definition of the word "originate" into Turkish language
Türk diline "kökeni" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Originate
[Kaynaklanmak]/ərɪʤənet/
verb
1. Come into existence
- Take on form or shape
- "A new religious movement originated in that country"
- "A love that sprang up from friendship"
- "The idea for the book grew out of a short story"
- "An interesting phenomenon uprose"
- synonym:
- originate ,
- arise ,
- rise ,
- develop ,
- uprise ,
- spring up ,
- grow
1. Var olmak
- Şekil veya şekil alın
- "O ülkede yeni bir dini hareket ortaya çıktı"
- "Dostluktan doğan bir aşk"
- "Kitap fikri kısa bir hikayeden doğdu"
- "İlginç bir fenomen uprose"
- eşanlamlı:
- kaynaklanmak ,
- ortaya çıkmak ,
- yükselmek ,
- gelişmek ,
- kalkmak ,
- büyümek
2. Bring into being
- "He initiated a new program"
- "Start a foundation"
- synonym:
- originate ,
- initiate ,
- start
2. Meydana getirmek
- "Yeni bir program başlattı"
- "Bir vakıf başlat"
- eşanlamlı:
- kaynaklanmak ,
- başlatmak ,
- start
3. Begin a trip at a certain point, as of a plane, train, bus, etc.
- "The flight originates in calcutta"
- synonym:
- originate
3. Uçak, tren, otobüs vb. gibi belirli bir noktada bir yolculuğa başlayın.
- "Uçuş kalküta'dan kaynaklanmaktadır"
- eşanlamlı:
- kaynaklanmak