Translation meaning & definition of the word "organize" into Turkish language

verb

1. Create (as an entity)

• "Social groups form everywhere"

• "They formed a company"

synonym:
• form
,
• organize
,
• organise

1. Create (varlık olarak)

• "Sosyal gruplar her yerde oluşur"

• "Bir şirket kurdular"

eşanlamlı:
• form
,
• düzenlemek
,
• organize etmek

2. Cause to be structured or ordered or operating according to some principle or idea

synonym:
• organize
,
• organise

2. Neden bazı prensiplere veya fikirlere göre yapılandırılmış veya sipariş edilmiş veya çalışıyor

eşanlamlı:
• düzenlemek
,
• organize etmek

3. Plan and direct (a complex undertaking)

• "He masterminded the robbery"

synonym:
• mastermind
,
• engineer
,
• direct
,
• organize
,
• organise
,
• orchestrate

3. Plan ve doğrudan (karmaşık bir girişim)

• "Soyguna hakim oldu"

eşanlamlı:
• baş yönetici
,
• mühendis
,
• direkt
,
• düzenlemek
,
• organize etmek
,
• orkestrasyon

4. Bring order and organization to

• "Can you help me organize my files?"

synonym:
• organize
,
• organise
,
• coordinate

4. Düzen ve organizasyon getirmek

• "Dosyalarımı düzenlememe yardım eder misin?"

eşanlamlı:
• düzenlemek
,
• organize etmek
,
• koordine

5. Arrange by systematic planning and united effort

• "Machinate a plot"

• "Organize a strike"

• "Devise a plan to take over the director's office"

synonym:
• organize
,
• organise
,
• prepare
,
• devise
,
• get up
,
• machinate

5. Sistematik planlama ve birleşik çaba ile düzenleyin

• "Bir komplo işlemek"

• "Grev düzenle"

• "Yönetmenin ofisini devralmak için bir plan yapın"

eşanlamlı:
• düzenlemek
,
• organize etmek
,
• hazırlamak
,
• tasarlamak
,
• kalkmak
,
• düzenbazlık etmek

6. Form or join a union

• "The auto workers decided to unionize"

synonym:
• unionize
,
• unionise
,
• organize
,
• organise

6. Bir sendikaya üye olun veya üye olun

• "Otomobil işçileri sendikalaşmaya karar verdi"

eşanlamlı:
• sendikalaşmak
,
• düzenlemek
,
• organize etmek

Examples of using

We should organize a party.

Bir parti düzenlemeliyiz.

Can you help me organize my files before you leave?

Ayrılmadan önce dosyalarımı düzenlememe yardım edebilir misin?

Let's get organized.

Organize olalım.

Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.

Şirketimiz, tüm Japanyo'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.

Tom organized a neighborhood basketball team.

Tom bir mahalle basketbol takımını organize etti.

I organized a marriage ceremony last month.

Geçen ay bir evlilik töreni organize ettim.

We should get more organized.

Biz daha organize olmalıyız.

Tom asked Mary to help him organize the party.

Tom Mary'den ona partiyi düzenlemesi için yardım etmesini rica etti.

I think it's time for me to organize a party.

Sanırım bir parti düzenlememin zamanıdır.

She tried to persuade him to organize a boycott.

O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.

Benjamin Harrison's campaign was well-organized.

Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.

Who was going to organize these men into an army?

Kim bu insanlardan bir ordu organize edecekti?

The Texans began to organize their own army.

Teksaslılar kendi ordularını organize etmeye başladılar.

Mary needs to organize her room.

Mary odasını organize etmeli.

Tom organized his CDs by artist.

Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti.

What method do you use to organize your files?

Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?

They will organize a labor union.

Bir işçi sendikası düzenleyecekler.

The new law should take a bite out of organized crime.

Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.