Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "organ" into Turkish language

Türk diline "organ" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Organ

[Organ]
/ɔrgən/

noun

1. A fully differentiated structural and functional unit in an animal that is specialized for some particular function

    synonym:
  • organ

1. Belirli bir işlev için uzmanlaşmış bir hayvanda tamamen farklılaştırılmış yapısal ve fonksiyonel bir ünite

    eşanlamlı:
  • organ

2. A government agency or instrument devoted to the performance of some specific function

  • "The census bureau is an organ of the commerce department"
    synonym:
  • organ

2. Belirli bir işlevin yerine getirilmesine adanmış bir devlet kurumu veya aracı

  • "Census bürosu ticaret departmanının bir organıdır"
    eşanlamlı:
  • organ

3. (music) an electronic simulation of a pipe organ

    synonym:
  • electric organ
  • ,
  • electronic organ
  • ,
  • Hammond organ
  • ,
  • organ

3. (müzik) bir boru organının elektronik simülasyonu

    eşanlamlı:
  • elektrikli klavye
  • ,
  • elektronik org
  • ,
  • Hammond organı
  • ,
  • organ

4. A periodical that is published by a special interest group

  • "The organ of the communist party"
    synonym:
  • organ

4. Özel bir ilgi grubu tarafından yayınlanan bir süreli yayın

  • "Komünist partinin organı"
    eşanlamlı:
  • organ

5. Wind instrument whose sound is produced by means of pipes arranged in sets supplied with air from a bellows and controlled from a large complex musical keyboard

    synonym:
  • organ
  • ,
  • pipe organ

5. Sesi, bir körükten hava verilen setler halinde düzenlenmiş ve büyük bir karmaşık müzik klavyesinden kontrol edilen borularla üretilen üflemeli çalgı

    eşanlamlı:
  • organ
  • ,
  • boru hattı

6. A free-reed instrument in which air is forced through the reeds by bellows

    synonym:
  • harmonium
  • ,
  • organ
  • ,
  • reed organ

6. Havanın sazlıklardan körükle zorlandığı serbest kamışlı bir alet

    eşanlamlı:
  • harmonyum
  • ,
  • organ
  • ,
  • kamış organ

Examples of using

Mary was impressed by the big organ in the church.
Mary kilisedeki büyük orgdan etkilenmişti.
That's a huge organ.
O çok büyük bir organ.
Tom registered to become an organ donor.
Tom bir organ bağışçısı olmak için kayıt yaptırdı.