Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "ordinary" into Turkish language

Türk diline "sıradan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Ordinary

[Normal]
/ɔrdənɛri/

noun

1. A judge of a probate court

    synonym:
  • ordinary

1. Bir dava mahkemesi yargıcı

    eşanlamlı:
  • sıradan

2. The expected or commonplace condition or situation

  • "Not out of the ordinary"
    synonym:
  • ordinary

2. Beklenen veya olağan durum veya durum

  • "Sıradan değil"
    eşanlamlı:
  • sıradan

3. A clergyman appointed to prepare condemned prisoners for death

    synonym:
  • ordinary

3. Mahkum mahkumları ölüme hazırlamak için atanan bir din adamı

    eşanlamlı:
  • sıradan

4. An early bicycle with a very large front wheel and small back wheel

    synonym:
  • ordinary
  • ,
  • ordinary bicycle

4. Çok büyük bir ön tekerlek ve küçük bir arka tekerlek ile erken bir bisiklet

    eşanlamlı:
  • sıradan
  • ,
  • sıradan bisiklet

5. (heraldry) any of several conventional figures used on shields

    synonym:
  • ordinary

5. (heraldry) kalkanlar üzerinde kullanılan birkaç geleneksel figürlerden herhangi biri

    eşanlamlı:
  • sıradan

adjective

1. Not exceptional in any way especially in quality or ability or size or degree

  • "Ordinary everyday objects"
  • "Ordinary decency"
  • "An ordinary day"
  • "An ordinary wine"
    synonym:
  • ordinary

1. Hiçbir şekilde istisnai değildir - özellikle kalite, yetenek, boyut veya derece

  • "Sıradan günlük nesneler"
  • "Olağan terbiyeli"
  • "Sıradan bir gün"
  • "Sıradan bir şarap"
    eşanlamlı:
  • sıradan

2. Lacking special distinction, rank, or status

  • Commonly encountered
  • "Average people"
  • "The ordinary (or common) man in the street"
    synonym:
  • average
  • ,
  • ordinary

2. Özel ayrım, rütbe veya statü eksikliği

  • Yaygın olarak karşılaşılan
  • "Ortalama insanlar"
  • "Sokaktaki sıradan (veya sıradan) adam"
    eşanlamlı:
  • ortalama
  • ,
  • sıradan

Examples of using

Tom noticed something out of the ordinary in the alley.
Tom sokakta olağan dışı bir şey fark etti.
Tom is just an ordinary guy.
Tom sadece sıradan bir adam.
Tom wasn't aware that anything out of the ordinary had occurred.
Tom olağandışı bir şey olduğunun farkında değildi.