Translation meaning & definition of the word "oral" into Turkish language
Türk diline "oral" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Oral
[Oral]/ɔrəl/
noun
1. An examination conducted by spoken communication
- synonym:
- oral ,
- oral exam ,
- oral examination ,
- viva voce ,
- viva
1. Sözlü iletişim ile yapılan bir sınav
- eşanlamlı:
- oral ,
- sözlü sınav ,
- şifahen ,
- viva
adjective
1. Using speech rather than writing
- "An oral tradition"
- "An oral agreement"
- synonym:
- oral ,
- unwritten
1. Yazmak yerine konuşmayı kullanmak
- "Sözlü bir gelenek"
- "Sözlü anlaşma"
- eşanlamlı:
- oral ,
- yazılmamış
2. Of or relating to or affecting or for use in the mouth
- "Oral hygiene"
- "An oral thermometer"
- "An oral vaccine"
- synonym:
- oral
2. Ağızda kullanmak veya etkilemek veya kullanmak için
- "Oral hijyen"
- "Oral termometre"
- "Oral aşı" demek"
- eşanlamlı:
- oral
3. Of or involving the mouth or mouth region or the surface on which the mouth is located
- "The oral cavity"
- "The oral mucous membrane"
- "The oral surface of a starfish"
- synonym:
- oral
3. Ağız veya ağız bölgesini veya ağzın bulunduğu yüzeyi içeren veya içeren
- "Oral boşluk" demek"
- "Oral mukoza zarı"
- "Denizyıldızının oral yüzeyi"
- eşanlamlı:
- oral
4. A stage in psychosexual development when the child's interest is concentrated in the mouth
- Fixation at this stage is said to result in dependence, selfishness, and aggression
- synonym:
- oral
4. Çocuğun ilgisinin ağızda yoğunlaştığı psikoseksüel gelişimde bir aşama
- Bu aşamadaki fiksasyonun bağımlılık, bencillik ve saldırganlıkla sonuçlandığı söylenir
- eşanlamlı:
- oral
Examples of using
He took an oral examination.
O, bir sözlü sınava girdi.
We had an oral exam.
Bizim sözlü sınavımız vardı.