Translation meaning & definition of the word "optical" into Turkish language
Türk diline "optik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Optical
[Optik]/ɑptɪkəl/
adjective
1. Of or relating to or involving light or optics
- "Optical supplies"
- synonym:
- optical
1. Işık veya optik ile ilgili veya bunlarla ilgili
- "Optik malzemeler"
- eşanlamlı:
- optik
2. Relating to or using sight
- "Ocular inspection"
- "An optical illusion"
- "Visual powers"
- "Visual navigation"
- synonym:
- ocular ,
- optic ,
- optical ,
- visual
2. Görme ile ilgili veya görme kullanımı
- "Oküler muayene"
- "Optik bir yanılsama"
- "Görsel güçler"
- "Görsel navigasyon"
- eşanlamlı:
- göz ,
- optik ,
- görsel
3. Of or relating to or resembling the eye
- "Ocular muscles"
- "An ocular organ"
- "Ocular diseases"
- "The optic (or optical) axis of the eye"
- "An ocular spot is a pigmented organ or part believed to be sensitive to light"
- synonym:
- ocular ,
- optic ,
- optical ,
- opthalmic
3. Göz ile ilgili veya ona benzeyen
- "Oküler kaslar"
- "Oküler bir organ"
- "Oküler hastalıklar"
- "Gözün optik (veya optik) ekseni"
- "Oküler nokta, ışığa duyarlı olduğuna inanılan pigmentli bir organ veya kısımdır"
- eşanlamlı:
- göz ,
- optik ,
- optalmik