Translation meaning & definition of the word "operate" into Turkish language
Türk diline "işlet" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Operate
[Çalıştırmak]/ɑpəret/
verb
1. Direct or control
- Projects, businesses, etc.
- "She is running a relief operation in the sudan"
- synonym:
- operate ,
- run
1. Doğrudan veya kontrol
- Projeler, işletmeler, vb.
- "Sudan'da bir yardım operasyonu yürütüyor"
- eşanlamlı:
- işletmek ,
- koşmak
2. Perform as expected when applied
- "The washing machine won't go unless it's plugged in"
- "Does this old car still run well?"
- "This old radio doesn't work anymore"
- synonym:
- function ,
- work ,
- operate ,
- go ,
- run
2. Uygulandığında beklendiği gibi yapın
- "Çamaşır makinesi fişe takılmadıkça gitmez"
- "Bu eski araba hala iyi çalışıyor mu?"
- "Bu eski radyo artık çalışmıyor"
- eşanlamlı:
- fonksiyon ,
- çalışma ,
- işletmek ,
- gitmek ,
- koşmak
3. Handle and cause to function
- "Do not operate machinery after imbibing alcohol"
- "Control the lever"
- synonym:
- operate ,
- control
3. Ele alın ve çalışmasına neden olun
- "Alkol içtikten sonra makine kullanmayın"
- "Kolu kontrol et"
- eşanlamlı:
- işletmek ,
- kontrol
4. Perform a movement in military or naval tactics in order to secure an advantage in attack or defense
- synonym:
- manoeuver ,
- maneuver ,
- manoeuvre ,
- operate
4. Saldırı veya savunmada avantaj sağlamak için askeri veya deniz taktiklerinde bir hareket gerçekleştirin
- eşanlamlı:
- manevra ,
- işletmek
5. Happen
- "What is going on in the minds of the people?"
- synonym:
- operate
5. Meydana gelmek
- "İnsanların kafasında neler oluyor?"
- eşanlamlı:
- işletmek
6. Keep engaged
- "Engaged the gears"
- synonym:
- engage ,
- mesh ,
- lock ,
- operate
6. Nişanlı tutmak
- "Dişlileri çalıştırdım"
- eşanlamlı:
- meşgul etmek ,
- örgü ,
- kilitlemek ,
- işletmek
7. Perform surgery on
- "The doctors operated on the patient but failed to save his life"
- synonym:
- operate on ,
- operate
7. Ameliyat etmek
- "Doktorlar hastayı ameliyat ettiler ama hayatını kurtaramadılar"
- eşanlamlı:
- faaliyet göstermek ,
- işletmek
Examples of using
I can't figure out how to operate this machine.
Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı anlamıyorum.
Tom can operate a forklift.
Tom bir forklifti kullanabilir.
The lawn mower needs gas to operate.
Çim biçme makinesini çalıştırmak için benzin gerekiyor.