Translation meaning & definition of the word "oily" into Turkish language
Türk diline "yağlı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Oily
[Yağlı]/ɔɪli/
adjective
1. Containing an unusual amount of grease or oil
- "Greasy hamburgers"
- "Oily fried potatoes"
- "Oleaginous seeds"
- synonym:
- greasy ,
- oily ,
- sebaceous ,
- oleaginous
1. Alışılmadık miktarda yağ veya yağ içerir
- "Ağır hamburger"
- "Yağlı patates kızartması"
- "Oleaginous seeds"
- eşanlamlı:
- yağlı ,
- sebase ,
- yağcı
2. Unpleasantly and excessively suave or ingratiating in manner or speech
- "Buttery praise"
- "Gave him a fulsome introduction"
- "An oily sycophantic press agent"
- "Oleaginous hypocrisy"
- "Smarmy self-importance"
- "The unctuous uriah heep"
- "Soapy compliments"
- synonym:
- buttery ,
- fulsome ,
- oily ,
- oleaginous ,
- smarmy ,
- soapy ,
- unctuous
2. Tatsız ve aşırı bir şekilde, bir şekilde veya konuşmada hoşa gitmez veya yıpratır
- "Tereyağı övgüsü"
- "Ona müthiş bir giriş yaptı"
- "Yağlı bir sycophantic basın ajanı"
- "Oloseksüel ikiyüzlülük"
- "Gülünç kendini beğenmişlik"
- "Dişsiz uriah heep"
- "Sabunlu övgüler"
- eşanlamlı:
- tereyağlı ,
- aşırı ,
- yağlı ,
- yağcı ,
- sulu ,
- sabunlu
3. Coated or covered with oil
- "Oily puddles in the streets"
- synonym:
- oily
3. Kaplanmış veya yağ ile kaplanmış
- "Sokaklarda yağlı su birikintileri"
- eşanlamlı:
- yağlı
4. Smeared or soiled with grease or oil
- "Greasy coveralls"
- "Get rid of rubbish and oily rags"
- synonym:
- greasy ,
- oily
4. Bulaşmış veya yağ veya yağ ile kirlenmiş
- "Ağır tulumlar"
- "Çöp ve yağlı paçavralardan kurtulun"
- eşanlamlı:
- yağlı