Translation meaning & definition of the word "oil" into Turkish language
Türk diline "yağ" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Oil
[Yağ]/ɔɪl/
noun
1. A slippery or viscous liquid or liquefiable substance not miscible with water
- synonym:
- oil
1. Su ile karışamayan kaygan veya viskoz bir sıvı veya sıvılaştırılabilir bir madde
- eşanlamlı:
- yağ
2. Oil paint containing pigment that is used by an artist
- synonym:
- oil ,
- oil color ,
- oil colour
2. Bir sanatçı tarafından kullanılan pigment içeren yağlı boya
- eşanlamlı:
- yağ ,
- yağ rengi
3. A dark oil consisting mainly of hydrocarbons
- synonym:
- petroleum ,
- crude oil ,
- crude ,
- rock oil ,
- fossil oil ,
- oil
3. Esas olarak hidrokarbonlardan oluşan koyu bir yağ
- eşanlamlı:
- petrol ,
- ham petrol ,
- yavan ,
- kaya yağı ,
- yağ
4. Any of a group of liquid edible fats that are obtained from plants
- synonym:
- vegetable oil ,
- oil
4. Bitkilerden elde edilen bir grup sıvı yenilebilir yağdan herhangi biri
- eşanlamlı:
- bitkisel yağ ,
- yağ
verb
1. Cover with oil, as if by rubbing
- "Oil the wooden surface"
- synonym:
- oil
1. Sürtünerek sanki yağ ile örtün
- "Ahşap yüzeyi yağlayın"
- eşanlamlı:
- yağ
2. Administer an oil or ointment to
- Often in a religious ceremony of blessing
- synonym:
- anoint ,
- inunct ,
- oil ,
- anele ,
- embrocate
2. Bir yağ veya merhem uygulayın
- Genellikle dini bir kutsama töreninde
- eşanlamlı:
- yağlamak ,
- belirsiz ,
- yağ ,
- anele ,
- kabartmak
Examples of using
Tom checked the oil level.
Tom yağ seviyesini kontrol etti.
How do I know when my car needs an oil change?
Arabamın yağ değişikliğine ihtiyacı olduğunu nasıl anlarım?
Bring me vinegar and oil, please.
Bana sirke ve yağ getirin lütfen.