Translation meaning & definition of the word "offhand" into Turkish language
Türk diline "offhand" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Offhand
[Düşüncesizce]/ɔfhænd/
adjective
1. With little or no preparation or forethought
- "His ad-lib comments showed poor judgment"
- "An extemporaneous piano recital"
- "An extemporary lecture"
- "An extempore skit"
- "An impromptu speech"
- "Offhand excuses"
- "Trying to sound offhanded and reassuring"
- "An off-the-cuff toast"
- "A few unrehearsed comments"
- synonym:
- ad-lib ,
- extemporaneous ,
- extemporary ,
- extempore ,
- impromptu ,
- offhand ,
- offhanded ,
- off-the-cuff ,
- unrehearsed
1. Çok az hazırlık veya öngörü olmadan
- "Ad-lib yorumları zayıf yargı gösterdi"
- "Dünya dışı bir piyano resitali"
- "Geçici bir ders"
- "Uzatılmış bir skeç"
- "Hırsız bir konuşma"
- "El dışı bahaneler"
- "Sesi kapalı ve güven verici olmaya çalışıyorum"
- "Manşet dışı bir tost"
- "Birkaç duyulmamış yorum"
- eşanlamlı:
- doğaçlama ,
- hazırlıksız ,
- irticalen ,
- düşüncesizce ,
- kelepçesiz
2. Casually thoughtless or inconsiderate
- "An offhand manner"
- "She treated most men with offhand contempt"
- synonym:
- offhand ,
- offhanded
2. Gelişigüzel düşüncesiz veya düşüncesiz
- "Bozuk bir tavırla"
- "Çoğu erkeğe saygısızca davrandı"
- eşanlamlı:
- düşüncesizce ,
- hazırlıksız
adverb
1. Without previous thought or preparation
- "Couldn't give the figures offhand"
- "We decided offhand to go to canada"
- "She had made these remarks offhandedly"
- synonym:
- offhand ,
- offhanded ,
- offhandedly
1. Daha önce hiç düşünmeden veya hazırlık yapmadan
- "Şekilleri elden bırakamadım"
- "Canada'ya gitmeye karar verdik"
- "Bu sözleri açıkça söylemişti"
- eşanlamlı:
- düşüncesizce ,
- hazırlıksız ,
- hazırlıksızca
2. In a casually inconsiderate manner
- "Replied offhand, his mind a million miles away"
- "She threw him over offhandedly without even a dear-john letter"
- synonym:
- offhand ,
- offhanded ,
- offhandedly
2. Düşüncesizce bir şekilde
- "Elinden alındı, zihni bir milyon mil uzakta"
- "Bir dear-john mektubu bile olmadan onu tepeden aşağı attı"
- eşanlamlı:
- düşüncesizce ,
- hazırlıksız ,
- hazırlıksızca
Examples of using
I am unable to say anything offhand.
Rastgele bir şey söyleyemem.