Translation meaning & definition of the word "ocular" into Turkish language
Türk diline "oküler" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ocular
[Göz]/ɔkjulər/
noun
1. Combination of lenses at the viewing end of optical instruments
- synonym:
- eyepiece ,
- ocular
1. Optik aletlerin görüntüleme ucundaki lenslerin kombinasyonu
- eşanlamlı:
- oküler ,
- göz
adjective
1. Of or relating to or resembling the eye
- "Ocular muscles"
- "An ocular organ"
- "Ocular diseases"
- "The optic (or optical) axis of the eye"
- "An ocular spot is a pigmented organ or part believed to be sensitive to light"
- synonym:
- ocular ,
- optic ,
- optical ,
- opthalmic
1. Göz ile ilgili veya ona benzeyen
- "Oküler kaslar"
- "Oküler bir organ"
- "Oküler hastalıklar"
- "Gözün optik (veya optik) ekseni"
- "Oküler nokta, ışığa duyarlı olduğuna inanılan pigmentli bir organ veya kısımdır"
- eşanlamlı:
- göz ,
- optik ,
- optalmik
2. Relating to or using sight
- "Ocular inspection"
- "An optical illusion"
- "Visual powers"
- "Visual navigation"
- synonym:
- ocular ,
- optic ,
- optical ,
- visual
2. Görme ile ilgili veya görme kullanımı
- "Oküler muayene"
- "Optik bir yanılsama"
- "Görsel güçler"
- "Görsel navigasyon"
- eşanlamlı:
- göz ,
- optik ,
- görsel
3. Visible
- "Be sure of it
- Give me the ocular proof"- shakespeare
- "A visual presentation"
- "A visual image"
- synonym:
- ocular ,
- visual
3. Görünür
- "Bundan emin olun
- Bana oküler kanıtını ver" shakespeare
- "Görsel bir sunum"
- "Görsel bir görüntü"
- eşanlamlı:
- göz ,
- görsel