Why did I buy flowers? Is that what you just said? It's really noisy here so I couldn't hear you very well.
Neden çiçek aldım? Az önce söylediğin bu muydu? Burası gerçekten gürültülü bu yüzden seni pek iyi duyamadım.
It's so noisy here I can't hear myself think.
Burası o kadar gürültülü ki düşündüğümü duyamıyorum.
Tom couldn't sleep well last night because it was noisy outside his room.
Tom dün gece iyi uyuyamadı çünkü odasının dışı gürültülüydü.
Tom dislikes noisy cities.
Tom gürültülü şehirlerden hoşlanmaz.
I told the children to be quiet, but they just kept on being noisy.
Çocuklara sessiz olmalarını söyledim ama onlar gürültülü olmaya devam ettiler.
Some neighbors are very noisy.
Bazı komşular çok gürültücüdür.
The children are sleeping. Please don't be so noisy.
Çocuklar uyuyor. Lütfen bu kadar gürültülü olmayın.
Commentators have variously described the sound of vuvuzelas as "annoying" and "satanic" and compared it with "a stampede of noisy elephants", "a deafening swarm of locusts", "a goat on the way to slaughter", "a giant hive full of very angry bees", and "a duck on speed".
Yorumcular çeşitli şekillerde vuvuzelaların sesini "sinir bozucu" ve "şeytani" olarak tanımladılar ve bunu "gürültülü fillerin izdihamı", "sağır edici bir çekirge sürüsü", "kesim yolunda bir keçi", "dev bir kovan" ile karşılaştırdılar. çok öfkeli arılarla dolu" ve "hızlı bir ördek".