Translation meaning & definition of the word "newspaper" into Turkish language

noun

1. A daily or weekly publication on folded sheets

• Contains news and articles and advertisements

• "He read his newspaper at breakfast"

synonym:
• newspaper
,
• paper

1. Katlanmış sayfalarda günlük veya haftalık yayın

• Haber, makale ve reklamlar içerir

• "Kahvaltıda gazetesini okudu"

eşanlamlı:
• gazete
,
• kağıt

2. A business firm that publishes newspapers

• "Murdoch owns many newspapers"

synonym:
• newspaper
,
• paper
,
• newspaper publisher

2. Gazete yayınlayan bir şirket

• "Murdoch'un birçok gazetesi var"

eşanlamlı:
• gazete
,
• kağıt
,
• gazete yayıncısı

3. The physical object that is the product of a newspaper publisher

• "When it began to rain he covered his head with a newspaper"

synonym:
• newspaper
,
• paper

3. Bir gazete yayıncısının ürünü olan fiziksel nesne

• "Yağmur yağmaya başladığında başını bir gazete ile örttü"

eşanlamlı:
• gazete
,
• kağıt

4. Cheap paper made from wood pulp and used for printing newspapers

• "They used bales of newspaper every day"

synonym:
• newspaper
,
• newsprint

4. Odun hamurundan yapılmış ve gazete basmak için kullanılan ucuz kağıt

• "Her gün gazete balyaları kullanıyorlardı"

eşanlamlı:
• gazete
,
• gazete kâğıdı

Examples of using

Tom folded up the newspaper and put it on his desk.

Tom gazeteyi katladı ve onu masasının üstüne koydu.

Tom drank out of his coffee mug and read the newspaper.

Tom kahve kupasından içti ve gazete okudu.

I burned the newspaper.

Gazeteyi yaktım.

Tom unfolded the newspaper and started to read it.

Tom gazeteyi açtı ve onu okumaya başladı.

Tom said he didn't have time to read the newspaper this morning.

Tom bu sabah gazete okumak için zamanının olmadığını söyledi.

Tom reads the newspaper every day.

Tom her gün gazete okur.

Where's today's newspaper?

Bugünün gazetesi nerede?

I saw Tom's picture in the newspaper.

Gazetede Tom'un resmini gördüm.

I came across an article in the newspaper about your new project.

Gazetede yeni projenizle ilgili bir makaleye rastladım.

Don't you read a newspaper?

Gazete okumaz mısın?

Where is my newspaper?

Gazetem nerede?

He is reading newspaper.

O gazete okuyor.

According to the newspaper, it will rain today.

Gazeteye göre bugün yağmur yağacak.

Which newspaper do you read?

Hangi gazeteyi okuyorsun?

Do you have time to read the newspaper in the morning?

Sabahları gazete okuyacak zamanın oluyor mu?

I haven't read today's newspaper yet.

Bugünkü gazeteyi henüz okumadım.

Are you finished reading the newspaper?

Gazete okumayı bitirdin mi?

My husband reads the newspaper while eating breakfast.

Kocam sabah kahvaltısı yaparken gazete okur.

He has the habit of reading the newspaper during meals.

Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.

He was too sleepy to read the evening newspaper.

Akşam gazetesini okuyamayacak kadar çok uykuluydu.