Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "nest" into Turkish language

Türk diline "yuva" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Nest

[Kuluçka]
/nɛst/

noun

1. A structure in which animals lay eggs or give birth to their young

    synonym:
  • nest

1. Hayvanların yumurtladığı veya yavrularını doğurduğu bir yapı

    eşanlamlı:
  • yuva

2. A kind of gun emplacement

  • "A machine-gun nest"
  • "A nest of snipers"
    synonym:
  • nest

2. Bir çeşit silah yerleşimi

  • "Bir makineli tüfek yuvası"
  • "Bir keskin nişancı yuvası"
    eşanlamlı:
  • yuva

3. A cosy or secluded retreat

    synonym:
  • nest

3. Rahat veya tenha bir geri çekilme

    eşanlamlı:
  • yuva

4. A gang of people (criminals or spies or terrorists) assembled in one locality

  • "A nest of thieves"
    synonym:
  • nest

4. Bir bölgede bir grup insan (suçlular, casuslar veya teröristler) toplandı

  • "Bir hırsız yuvası"
    eşanlamlı:
  • yuva

5. Furniture pieces made to fit close together

    synonym:
  • nest

5. Birbirine yakın olarak yapılmış mobilya parçaları

    eşanlamlı:
  • yuva

verb

1. Inhabit a nest, usually after building

  • "Birds are nesting outside my window every spring"
    synonym:
  • nest

1. Genellikle inşa ettikten sonra bir yuvada yaşayın

  • "Kuşlar her baharda penceremin dışına yuvalanıyorlar"
    eşanlamlı:
  • yuva

2. Fit together or fit inside

  • "Nested bowls"
    synonym:
  • nest

2. Birbirine uyun veya içine sığdırın

  • "Iç içe kaseler"
    eşanlamlı:
  • yuva

3. Move or arrange oneself in a comfortable and cozy position

  • "We cuddled against each other to keep warm"
  • "The children snuggled into their sleeping bags"
    synonym:
  • cuddle
  • ,
  • snuggle
  • ,
  • nestle
  • ,
  • nest
  • ,
  • nuzzle
  • ,
  • draw close

3. Rahat ve rahat bir pozisyonda hareket edin veya düzenleyin

  • "Sıcak kalmak için birbirimize sarıldık"
  • "Çocuklar uyku tulumlarına girdi"
    eşanlamlı:
  • kucaklama
  • ,
  • kıvrılmak
  • ,
  • yerleşmek
  • ,
  • yuva
  • ,
  • sokulmak
  • ,
  • yaklaşmak

4. Gather nests

    synonym:
  • nest

4. Yuva toplamak

    eşanlamlı:
  • yuva

Examples of using

She carefully watched the bird in the nest.
Yuvadaki kuşu dikkatle izledi.
The bird is in its nest.
Kuş yuvasında.