Translation meaning & definition of the word "neighboring" into Turkish language
Türk diline "komşu" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Neighboring
[Komşu]/nebərɪŋ/
adjective
1. Having a common boundary or edge
- Abutting
- Touching
- "Rhode island has two bordering states
- Massachusetts and conncecticut"
- "The side of germany conterminous with france"
- "Utah and the contiguous state of idaho"
- "Neighboring cities"
- synonym:
- adjacent ,
- conterminous ,
- contiguous ,
- neighboring(a)
1. Ortak bir sınır veya kenara sahip olmak
- Dayanak
- Dokunaklı
- "Rhode island iki sınır eyaleti vardır
- Massachusetts ve conncecticut"
- "Almanya'nın fransa'ya zarar veren tarafı"
- "Utah ve bitişik idaho eyaleti"
- "Komşu şehirler"
- eşanlamlı:
- bitişik ,
- coterminous ,
- komşu(a)
Examples of using
The police charged him with leaking information to a neighboring country.
komşu ülke için bilgi sızıntılarıyla yüklüdür,polis.
The army made inroads into the neighboring country.
Ordu komşu ülkeye baskınlar yaptı.
The fire spread and licked the neighboring house.
Ateş yandaki evin duvarlarına kadar yayılmıştı.