Translation meaning & definition of the word "negotiator" into Turkish language

noun

1. Someone who negotiates (confers with others in order to reach a settlement)

synonym:
• negotiator
,
• negotiant
,
• treater

1. Müzakere eden biri (bir anlaşmaya varmak için başkalarıyla görüşür)

eşanlamlı:
• görüşmeci
,
• görüşlü
,
• hainlik

Examples of using

Tom is a tough negotiator.

Tom çetin bir müzakereci.

You're quite a skilled negotiator.

Oldukça yetenekli bir arabulucusun.

You're not a very good negotiator, are you?

Çok iyi bir ara bulucu değilsin, değil mi?

Jefferson sent James Monroe to Paris as a special negotiator.

Jefferson James Monroe'yu özel bir müzakereci olarak Paris'e gönderdi.

He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator.

Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.

We have a good negotiator on the staff.

Personelde iyi bir arabulucumuz var.

We have a good negotiator on the staff.

İki ülke barış antlaşmasını görüşüyor.