Translation meaning & definition of the word "neck" into Turkish language
Türk diline "boyun" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Neck
[Boyun]/nɛk/
noun
1. The part of an organism (human or animal) that connects the head to the rest of the body
- "He admired her long graceful neck"
- "The horse won by a neck"
- synonym:
- neck ,
- cervix
1. Bir organizmanın (insan veya hayvan) başını vücudun geri kalanına bağlayan kısmı
- "Uzun zarif boynuna hayran kaldı"
- "At boyunla kazandı"
- eşanlamlı:
- boyun ,
- rahim boynu
2. A narrow elongated projecting strip of land
- synonym:
- neck
2. Dar uzun bir arazi projeksiyon şeridi
- eşanlamlı:
- boyun
3. A cut of meat from the neck of an animal
- synonym:
- neck
3. Bir hayvanın boynundan bir et parçası
- eşanlamlı:
- boyun
4. A narrow part of an artifact that resembles a neck in position or form
- "The banjo had a long neck"
- "The bottle had a wide neck"
- synonym:
- neck
4. Bir artefaktın pozisyon veya formda bir boyuna benzeyen dar bir kısmı
- "Banjonun uzun bir boynu vardı"
- "Şişenin geniş bir boynu vardı"
- eşanlamlı:
- boyun
5. An opening in a garment for the neck of the wearer
- A part of the garment near the wearer's neck
- synonym:
- neck ,
- neck opening
5. Kullanıcının boynu için bir giysi içinde bir açıklık
- Giysinin bir kısmı kullanıcının boynuna yakın
- eşanlamlı:
- boyun ,
- boyun açılması
verb
1. Kiss, embrace, or fondle with sexual passion
- "The couple were necking in the back seat of the car"
- synonym:
- neck ,
- make out
1. Cinsel tutkuyla öp, kucakla veya okşa
- "Çift arabanın arka koltuğunda boyun eğiyordu"
- eşanlamlı:
- boyun ,
- çıkarmak
Examples of using
Tom adjusted the scarf around his neck.
Tom eşarbı boynuna ayarladı.
Mary had a black scarf around her neck.
Mary'nin boynunda siyah bir eşarp vardı.
Tom is a real pain in the neck.
Tom bir baş belasıdır.