Translation meaning & definition of the word "necessary" into Turkish language

noun

1. Anything indispensable

• "Food and shelter are necessities of life"

• "The essentials of the good life"

• "Allow farmers to buy their requirements under favorable conditions"

• "A place where the requisites of water fuel and fodder can be obtained"

synonym:
• necessity
,
• essential
,
• requirement
,
• requisite
,
• necessary

1. Vazgeçilmez bir şey

• "Yiyecek ve barınak yaşamın gereklilikleridir"

• "İyi yaşamın temelleri"

• "Çiftçilerin ihtiyaçlarını uygun koşullar altında satın almalarına izin verin"

• "Su yakıtı ve yem şartlarının elde edilebileceği bir yer"

eşanlamlı:
• ihtiyaç
,
• gerekli
,
• gereksinim

adjective

1. Absolutely essential

synonym:
• necessary

1. Kesinlikle gerekli

eşanlamlı:
• gerekli

2. Unavoidably determined by prior circumstances

• "The necessary consequences of one's actions"

synonym:
• necessary

2. Kaçınılmaz olarak önceki koşullara göre belirlenir

• "Birinin eylemlerinin gerekli sonuçları"

eşanlamlı:
• gerekli

Examples of using

This is not necessary.

Bu gerekli değil.

Was that necessary?

Bu gerekli miydi?

It may not be necessary for us to go to that meeting.

O toplantıya gitmemiz gerekli olmayabilir.

Take it apart if necessary.

Gerekirse onu sök.

Is it necessary to live in a French-speaking country to become fluent in French?

Fransızcada akıcı olmak için Fransızca konuşan bir ülkede yaşamak gerekli midir?

It's necessary for all members to follow these rules.

Bütün üyelerin bu kurallara uyması zorunludur.

I think it's necessary.

Sanırım o gerekli.

I think I know what's necessary.

Sanırım neyin gerekli olduğunu biliyorum.

I really don't think that'll be necessary.

Gerçekten onun gerekli olacağını düşünmüyorum.

I'm sure that won't be necessary.

Onun gerekli olmayacağından eminim.

I'd thought it might not be necessary to go.

Gitmek için bunun gerekli olmayabileceğini düşünmüştüm.

I don't think that'll be necessary.

Onun lazım olacağını sanmıyorum.

I did what was necessary.

Ne gerekiyorsa onu yaptım.

I did what was necessary.

Gerekli olan şeyi yaptım.

That's not necessary.

Bu gerekli değil.

That isn't necessary.

O gerekli değil.

It's not necessary.

Gerekli değil.

It wasn't necessary.

Gerekli değildi.

It was necessary.

Gerekliydi.

It isn't necessary.

Gerekli değil.