When I was young, I used to go swimming in a nearby creek.
Gençken yakındaki bir derede yüzmeye giderdim.
I teach French at a nearby junior high school.
Yakındaki bir ortaokulda Fransızca öğretiyorum.
I know Tom is nearby.
Tom'un yakınlarda olduğunu biliyorum.
He was rushed by ambulance to the nearby hospital.
Ambulansla yakındaki hastaneye kaldırıldı.
Do you know a cheap hotel nearby?
Yakınlarda ucuz bir otel biliyor musunuz?
Tom is standing nearby.
Tom yakınlarda duruyor.
Is it nearby?
Yakınlarda mı?
Tom works nearby.
Tom yakınlarda çalışıyor.
Tom waited nearby.
Tom yakınlarda bekledi.
Tom stood nearby.
Tom yakınlarda durdu.
Tom sat nearby.
Tom yakınlarda oturdu.
Tom is nearby.
Tom yakında.
Is there an ATM nearby?
Yakınlarda ATM var mı?
Although she lives nearby, I rarely see her.
Yakınlarda yaşamasına rağmen onu nadiren görüyorum.
They carried him to a nearby house.
Onu yakındaki bir eve taşıdılar.
This house is nearby, it has two bedrooms and a living room, and the decoration isn't bad; it's 1500 a month.
Bu ev yakındadır, iki yatak odası ve bir oturma odası vardır ve dekorasyonu fena değildir; ayda 1500.
I went to the store that was very nearby.
Çok yakında olan mağazaya gittim.
She lives nearby.
Yakınlarda yaşıyor.
Excuse me, is there a toilet nearby?
Affedersiniz, yakınlarda tuvalet var mı?
We took refuge from the storm in a nearby barn.
Fırtınadan yakındaki bir ahıra sığındık.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.