Translation meaning & definition of the word "mutual" into Turkish language

adjective

1. Common to or shared by two or more parties

• "A common friend"

• "The mutual interests of management and labor"

synonym:
• common
,
• mutual

1. İki veya daha fazla taraf tarafından ortak veya paylaşılan

• "Ortak bir arkadaş"

• "Yönetim ve emeğin karşılıklı çıkarları"

eşanlamlı:
• yaygın
,
• karşılıklı

2. Concerning each of two or more persons or things

• Especially given or done in return

• "Reciprocal aid"

• "Reciprocal trade"

• "Mutual respect"

• "Reciprocal privileges at other clubs"

synonym:
• reciprocal
,
• mutual

2. İki veya daha fazla kişinin veya şeyin her biri ile ilgili

• Özellikle verilen veya karşılığında yapılan

• "Karşılıklı yardım"

• "Karşılıklı ticaret"

• "Karşılıklı saygı"

• "Diğer kulüplerde karşılıklı ayrıcalıklar"

eşanlamlı:
• karşılıklı

Examples of using

We have a mutual friend.

Ortak bir arkadaşımız var.

I've asked you here to discuss a mutual problem.

Müşterek bir sorunu tartışmak için seni buraya çağırdım.

They divorced by mutual agreement.

Onlar karşılıklı anlaşmayla boşandılar.

The feeling is mutual.

Duygu karşılıklıdır.

As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper.

İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.

Friendship consists of mutual understanding.

Dostluk karşılıklı anlayışla oluşur.

The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.

Find mutual interests, and you will get along with each other.

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.

We solved the problem by mutual concessions.

Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük.

Tom and Mike became acquainted through their mutual friends.

Tom ve Mike ortak arkadaşları sayesinde arkadaş oldular.