Translation meaning & definition of the word "mute" into Turkish language
Türk diline "mute" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Mute
[Sessiz]/mjut/
noun
1. A deaf person who is unable to speak
- synonym:
- mute ,
- deaf-mute ,
- deaf-and-dumb person
1. Konuşamayan sağır bir insan
- eşanlamlı:
- sessiz ,
- sağır dilsiz ,
- sağır ve dilsiz
2. A device used to soften the tone of a musical instrument
- synonym:
- mute
2. Bir müzik aletinin tonunu yumuşatmak için kullanılan bir cihaz
- eşanlamlı:
- sessiz
verb
1. Deaden (a sound or noise), especially by wrapping
- synonym:
- muffle ,
- mute ,
- dull ,
- damp ,
- dampen ,
- tone down
1. Deaden (bir ses veya gürültü), özellikle sararak
- eşanlamlı:
- sarınmak ,
- sessiz ,
- sıkıcı ,
- ıslak ,
- nemlendirmek ,
- tonunu açmak
adjective
1. Expressed without speech
- "A mute appeal"
- "A silent curse"
- "Best grief is tongueless"- emily dickinson
- "The words stopped at her lips unsounded"
- "Unspoken grief"
- "Choking exasperation and wordless shame"- thomas wolfe
- synonym:
- mute ,
- tongueless ,
- unspoken ,
- wordless
1. Konuşmasız ifade edilen
- "Dilsiz bir itiraz"
- "Sessiz bir lanet"
- "En iyi keder dilsizdir" - emily dickinson
- "Sözler dudaklarında asılsız durdu"
- "İslenmemiş keder"
- "Şok edici öfke ve sözsüz utanç" - thomas wolfe
- eşanlamlı:
- sessiz ,
- dilsiz ,
- söylenmemiş ,
- sözcüksüz
2. Unable to speak because of hereditary deafness
- synonym:
- dumb ,
- mute ,
- silent
2. Kalıtsal sağırlık yüzünden konuşamıyor
- eşanlamlı:
- aptal ,
- sessiz